Metal Dünyası

Çelik

Demir

Maden

Alüminyum

Döküm

E-Dergi SEKTÖRLER HABERLER ÜRÜN TANITIMLARI TEKNİK YAZILAR DOSYALAR RÖPORTAJLAR BAŞARI HİKAYELERİ UZMAN GÖRÜŞÜ YAZARLAR FUARLAR ETKİNLİKLER PROFİLLER Editörden Künye YAYIN KURULU ARŞİV ABONELİK İLETİŞİM
Dr. Veysel YAYAN
Dr. Veysel YAYAN
veyselyayan@celik.org.tr
Dolaylı Çelik İhracatımız, Türkiye’nin Potansiyelini Yansıtmıyor

Dünya Çelik Derneği (worldsteel), otomotiv, makine, beyaz eşya, elektrikli aletler, metal eşya, ulaşım gibi sektörlerin ürünleri içerisinde ihraç edilen çelik ürünlerine ilişkin 2013 yılı verilerini açıkladı. Buna göre, en fazla dolaylı çelik ihracatı yapan ülkeler arasında 67 milyon ton ile Çin Halk Cumhuriyeti ilk sırada yer alıyor. Çin’i, 31 milyon ton ile Almanya, 24 milyon ton ile Japonya, 23 milyon ton ile Güney Kore ve 21 milyon ton ile ABD takip ediyor. Bölgeler itibariyle ise, 136 milyon tonluk dolaylı çelik ihracatı ile ilk sıradaki Asya’nın ardından, 119 milyon ton ile Avrupa Birliği ve 38 milyon ton ile NAFTA bölgesi takip ediyor. 2013 yılında gerçekleştirilen 315 milyon ton seviyesindeki dolaylı çelik ihracatı, dünya görünür çelik tüketiminin % 21, dünya doğrudan çelik ihracatının % 77 oranındaki kısmına tekabül ediyor. Bu durum, doğrudan çelik ihracatına yakın miktarda dolaylı çelik ihracatının bulunduğunu göstermesi açısından dikkat çekiyor.

 

Diğer taraftan, ülkeden ülkeye dolaylı çelik ihracatının yapısı ve sektörel dağılımı da, ilgili sektörlerin gelişmişlik düzeylerine göre farklılık gösteriyor. 2013 yılında gerçekleştirilen 315 milyon tonluk dünya dolaylı çelik ihracatının % 34 oranındaki kısmı, otomotiv sektörüne ait bulunuyor. Otomotiv sektörünü, % 27 oranındaki payı ile  metal eşya ve % 22 oranındaki payı ile makine sektörleri takip ediyor. Örneğin Avrupa Birliği’nde en fazla dolaylı çelik ihracatı yapan sektör % 41 oranındaki payı ile otomotiv olurken, Diğer Avrupa’da % 32 oranındaki payı ile metal eşya; BDT bölgesinde % 32 oranındaki payı ile otomotiv dışındaki diğer ulaşım sektörü, NAFTA’da % 52, ile otomotiv ve Asya’da % 31 ile metal eşya lider sektör konumunda yer alıyor.
 
Geçtiğimiz 10 yıla kıyasla, dünya dolaylı çelik ihracatı içerisinde, AB ve NAFTA’nın payı azalırken, Asya’nın payının artması, AB ve ABD gibi gelişmiş ülkelerde sanayinin dünya ile aynı hızda büyümediğini, buna karşılık Asya bölgesinde sanayinin, dünya ve gelişmiş ülkelerin ortalamasının üzerinde bir hızda büyümeye devam ettiğini gösteriyor.
 
Dolaylı çelik ticaret verilerinde, en önemli göstergelerden birisini de, dolaylı çelik ihracatının, ilgili ülkenin çelik tüketimine oranı oluşturuyor. Dünyanın en büyük 10 çelik üreticisinin dolaylı çelik ihracat miktarlarının görünür çelik tüketimleri içerisindeki payı da bir anlamda ülkelerin gelişmişlik düzeylerini yansıtıyor.  Büyük çelik üreticileri arasında, dolaylı çelik ihracatının, görünür çelik tüketimi içerisindeki payı en yüksek ülkelerin başında Güney Kore yer alıyor. Güney Kore tükettiği çeliğin %31’ini diğer sanayi mamulleri içerisinde dünyanın farklı ülkelerine ihraç ediyor. Güney Kore’yi % 26 oranındaki payları ile Japonya ve Almanya, % 21 ile ABD ve Rusya takip ediyor. Çin dünyanın en büyük dolaylı çelik ihracatçısı konumunda bulunmasına rağmen, yüksek tüketim miktarı nedeniyle, ihracatın tüketimi içerisindeki oranı % 7 seviyesinde kalıyor. Türkiye’de ise, bu oran % 5 gibi son derece düşük bir seviyede seyrediyor. 
 
Türkiye’nin dolaylı çelik ihracatının, kriz etkilerinin derinden hissedildiği 2009 yılı haricinde istikrarlı bir şekilde arttığı, ancak 2013 yılına kadar kriz öncesi olan 2008 seviyesinin altında kaldığı gözleniyor. Bu yönüyle, Türkiye’nin dolaylı çelik ihracatının kriz öncesi seviyesine dönebilmesinin ancak 5 yılda mümkün olabildiği anlaşılıyor. Çelik ürünleri ihracatının halen kriz öncesi seviyesinin altında seyrettiği hususu dikkate alındığında, ekonomide, sanayide ve çelik sektöründe  rekabet gücünü azaltan faktörlerin ağırlığını arttırmaya devam ettiği sonucuna ulaşılıyor.
 
2013 yılında, dolaylı çelik ithalatı % 4.3 oranında artışla, 4.31 milyon ton seviyesinde gerçekleşen Türkiye’nin, son 10 yıllık dönemde net dolaylı çelik ihracatının ise, 2008 yılında ulaşmış olduğu 2.74 milyon ton seviyesindeki zirvesinden 2011 yılına kadar hızla 1.02 milyon ton seviyesine gerilediği gözleniyor. Son iki yılda toparlanma eğilimi gösteren Türkiye’nin net dolaylı çelik ihracatı, 2012 ve 2013 yıllarında sırasıyla % 30.9 ve  13.6 oranlarında artış göstermiş olmasına rağmen, halen kriz öncesi seviyesinin %45 oranında altında bulunuyor.
 
Güney Kore, Almanya ve ABD gibi ülkelerde dolaylı çelik ihracat oranının yüksekliği, bu ülkelerin çeliği katma değeri daha yüksek bir biçimde ihraç ettiğini göstermesi açısından önem taşıyor. Türkiye’nin de mevcut keskin rekabet ortamında daha ileriye gidebilmesi ve büyümesini sürdürebilmesi için, tüketici sektörler ile işbirliği içerisinde ürün geliştirmesine ve birbirlerini tamamlamalarına ihtiyaç duyuluyor.
Dolaylı çelik ihracatının doğrudan çelik ihracatına oranına, dünyada ortalama % 77 seviyesinde iken, Türkiye’de % 31 gibi düşük bir seviyede bulunması, dünyanın en büyük 7’inci ihracatçısı konumunda bulunan çelik sektörümüz tarafından üretilen ürünlerin, tüketici sektörlerin ürünleri içerisinde katma değeri yüksek bir formda ihracatından çok, çelik ürünü olarak ihraç edildiğini, bu yönüyle tüketici sektörler ile çelik sektörünün daha iyi bir entegrasyon ve birliktelik sağlamasına ihtiyaç duyulduğunu ortaya koyuyor.
 
Hükümetimiz de, ekonomiyi olumsuz yönde etkileyen sözkonusu sıkıntıyı tespit ederek, ekonominin her alanında daha çok yerli girdi kullanımını özendirecek nitelikte adımlar atmaya gayret ediyor. Girdi Tedarik Stratejisi, Sanayi Strateji Belgesi, Demir Çelik ve Demirdışı Metaller Strateji Belgesi ve son olarak geçtiğimiz yılın sonlarında açıklanan Ekonomide Öncelikli Dönüşüm Programı gibi çalışmaların, ithalata bağımlılığın azaltılması, sanayinin sürdürülebilir bir biçimde yerli girdi tedariğini hedeflemesi, bu eksikliklerin tespit edilmesinin bir sonucu olarak ortaya çıkmış bulunuyor. Hâl böyle iken, ithalatı teşvik eden ve ithalatın kolaylaştırılması yönünde talepler gündeme getiren yaklaşımlar, Türkiye’nin içerisinde bulunduğu koşullar ile bağdaşmıyor.
 
Son olarak, bazı kesimler tarafından masa başında üretilen birtakım suni gerekçeler ile, sıcak haddelenmiş sac ürünü ithalatına karşı açılmış bulunan damping soruşturmasında, dampingli ithalat varsa bile, damping vergisi uygulanmaması anlamına gelen boyutlara ulaşan taleplerde bulunulması anlaşılamıyor. Dünyanın bütün ülkelerinde damping soruşturmaları oldukça yaygın ve etkili bir şekilde uygulanırken, haksız uygulamalara maruz kalan Türkiye’nin bu uygulamaların dışında kalmasının beklenmesi ve her yıl milyonlarca ton sıcak sacın dampingli bir şekilde ithaline izin verebileceğinin düşünülmesi makul karşılanmıyor. Çelik ürünlerinde ihracat da artık eskisi kadar kolay yapılamıyor. Dünyada Çin faktörü nedeniyle, tüm ülkeler birbiri ardına sanayilerini korumaya yönelik önlemler alıyor. Tüm dünyada bu yönde adımlar atılırken, Türk çelik sektörünün hiçbirşey yokmuş gibi davranması, iç piyasasını Çin’e ve dampingli satış yapan diğer ülkelerin üreticilerine açması gibi bir yaklaşımı kaldırması mümkün görülmüyor.
 
Bu açıdan, yerli tedarik imkânları var iken, Türkiye’de halen % 100’e yakın ithal girdi ile çalışan kuruluşların bulunduğu hususunun göz ardı edilmemesi gerekiyor. İthalata dayalı sözkonusu sınai üretim yapısının daha fazla yurtiçi üretime yönlendirilmesine ihtiyaç duyuluyor.
 
Bu cümleden olarak, Gümrük Kontrolü Altında İşleme Rejimi’nin yol açtığı tahribatın, gecikmeli de olsa fark edilerek, uygulamaya son verilirken, bu defa, bazı büyük projelere, ihracat sayılan satış ve teslimler kapsamında uluslar arası statü verilmesi yoluyla, sıfır vergi ile girdi sağlanmasını mümkün kılan uygulamalar, Sayın Başbakanımızın ortaya koyduğu öncelikli dönüşüm programının hedefleri ile bağdaşmıyor. Tüm kayıp ve kaçakların giderilerek, Türkiye’nin yerli girdi kullanımını arttıracak, kurulu kapasitesini azami ölçüde kullanacak, doğrudan ve dolaylı çelik ihracatının yükselmesine imkân sağlayacak bir sistemin acilen kurulmasına ihtiyaç duyuluyor.
 
Paylaş Tweet Paylaş
2709 kez okundu
YAZARIN DİĞER HABERLERİ
İTHALAT BASKISINDAKİ AZALMA ÜRETİM ARTIŞI GETİRDİ
2016 yılının Aralık ayına ait üretim, tüketim ve dış ticaret rakamları belli oldu. Aralık ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, bir önceki yılın Aralık ayına k DEVAMI...
Çelik Sektöründe 2017 Beklentileri Olumlu
2016 yılının ilk yarısı ve ikinci yarısı, Türkiye’nin çelik üretimi ve tüketimi açısından farklı seyre sahne oldu. Yılın ilk yarısında ham çelik üreti DEVAMI...
Avrupa Bi̇rli̇ği̇ Çeli̇kte Korumacı Yaklaşımı Keski̇nleştiriyor
Türkiye ile Avrupa Birliği arasında yaşanan gerginlik sonrasında, tarafların ilişkileri makûl bir çerçeveye oturtmak için bir araya gelecekleri anlaşılıyor. Esasen G DEVAMI...
Yurtiçi̇ Çelik Tüketimindeki̇ Daralma,Tedbir İhtiyacina Aciliyet Kazandırıyor
Türkiye’nin çelik üretimindeki toparlanma devam ediyor. 2012-2015 döneminde düşüş gösteren Türkiye’nin ham çelik üretiminin, bu yıl DEVAMI...
Dünya Çeli̇k Sektöründe Dengelenme Zaman Alacak
Dünya Çelik Derneği Ekonomi Komitesi ve OECD Çelik Komitesi Toplantıları Eylül ayı başında gerçekleştirildi. Global çelik sektöründeki ve piyasaların DEVAMI...
Çeli̇k Sektöründe İhti̇yatlı İyi̇mserlik
Türkiye’nin ham çelik üretimi, 2012 yılında 35.9 milyon ton ile zirvesine ulaştı. Ancak  sonraki 3 yıl boyunca gerileme eğilimi gösterdi. Öyle ki, 2015 yılında DEVAMI...
Türki̇ye’ni̇n Net Çeli̇k İhracatçısı Pozi̇syonu, Çeli̇k Sektörümüzü Tahri̇p Ediyor
2015 yılında % 4 oranında büyüyen Türkiye ekonomisi, 2016 yılının ilk çeyreğinde de % 4.8 ile büyüme eğilimini sürdürdü. Böylece, en son 2009 yıl DEVAMI...
Ekonomide Öncelikli Dönüşüm Programı Gelecek İçin Ümit Vaad Ediyor
28 Kasım 2014 tarihinde gerçekleştirilen SteelOrbis 9. Çelik Konferansı’nın en çok tartışılan konularını, Çin’in son aylarda ihraç pazarlarına yö DEVAMI...
Ekonomi Bakanımız Sayın Nihat Zeybekçi'ye Müteşekkiriz
Son zamanlarda ABD’den yalnızca siyasi ve askeri heyetler değil, ekonomik heyetler de sıkça Türkiye’yi ziyaret ediyor. Eylül ayında Amerika Birleşik Devletleri Ticaret DEVAMI...
Çelik Sektörümüz Koruma Tedbirleri ve Çinli Üreticilerin Haksız Rekabeti arasında sıkışıyor
Son dönemde, başta Çin olmak üzere, global düzeydeki atıl kapasitelerin ve zayıf seyreden tüketimin yarattığı baskı yanında, cevher fiyatlarındaki düşüşün DEVAMI...
2014 Yılının İkinci Yarısına İlişkin Beklentiler Olumlu
2014 yılının ilk yarısını, beklentilerimizin altında kalan bir performansla geride bırakmış bulunuyoruz. Irak krizi, uzun mamul piyasalarındaki Çin tehdidi, hurda ile mamul fiyatları arasınd DEVAMI...
SEKTÖREL HABERLER
ASAŞ’a Yeşil Dönüşüm Alanında Önemli Ödül
ASAŞ, T.C. Sanayi Ve Teknoloji Bakanlığı Stratejik Araştırmalar ve Verimlilik Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Verimlilik Proje Ödülleri Yarışması’nda, “Otomotive Uygun Alaşımlarda Boyalı Hu DEVAMI...
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Değerlendirme
ÇELİK ÜRETİMİ  2024 yılının Ocak ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %24,7 artışla 3,2 milyon tona yükseldi.    ÇELİK TÜKETİMİ Nihai DEVAMI...
Otomotiv Sanayii Derneği 2024’ün İlk İki Aylık Verilerini Açıkladı!
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2024 yılının ilk iki aylık verilerini açıkladı. Geçen yılın aynı dönemine göre toplam üretim yüzde 8 artarak 241 bin 861 adet olarak gerçekleşti. Geçen yılın aynı d DEVAMI...
Çelik Sektörü Litvanya’da Bir Araya Geldi
Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB), Baltık ülkelerindeki etkinliğini artırmak, pazardaki varlığını güçlendirmek ve yeni iş birlikleri amacı ile Litvanya’nın başkenti Vilnius’a Ticaret Heyeti d& DEVAMI...
TAYSAD Sektöre Örnek Çalışmalarıyla Ödüllendirilmeye Devam Ediyor!
Firmaların dönüşüm süreçlerine liderlik etmek ve rekabetçiliklerini artırmak adına stratejik bir rol oynayan TAYSAD, sektörü destekleyici çalışmalarını sürdürüyor. TAYSAD&rsquo DEVAMI...
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Değerlendirme
ÇELİK ÜRETİMİ  2023 yılının Aralık ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi,  geçen yılın aynı ayına göre %21,2 artışla 3,2 milyon ton oldu. Yılın tamamında ise ham çelik üretim DEVAMI...
TürkTraktör 70. Yılında 1.111.111’inci Traktörünü Üretti
Türkiye otomotiv sektörünün ilk üretici kuruluşu TürkTraktör, kuruluşunun 70. yılında 1.111.111’inci traktörünü banttan indirerek yeni bir eşiği daha başarıyla geçti. Türkiye DEVAMI...
Bursalı Mubitek Türkiye İkincisi Mubitek, İnovalig’den İkincilik Ödülüyle Döndü
Mubitek, Türkiye’nin ‘inovasyon şampiyonlarının seçildiği İnovaLİG’te “İnovasyon Stratejisi” kategorisinde ikincilik ödülünü kazandı.   Daha önce de İnovaLİG’ten DEVAMI...
Çelik Servis Hizmetiyle Dev Endüstrilere Çözüm Ortağı Oluyor
Türkiye’deki ilk ve tek çelik, ısıl işlem, desen ve PVD kaplama sağlayıcısı konumuna sahip voestalpine High Performance Metal Türkiye, başta otomotiv, enerji, altyapı, ulaştırma olmak üzere çok sayıda end&uu DEVAMI...
OSD, Türkiye Otomotiv Sanayisinin AB Yeşil Mutabakat Hedeflerine Uyumu Projesi ile AB IPA III Dönemi Proje Desteği Almaya Hak Kazandı!
Otomotiv Sanayii Derneği, IPA III Avrupa Yeşil Mutabakatı (AYM) için Sivil Toplum Eylemi (Civil Society Action Towards European Green Deal) çağrısına, “Türk Otomotiv Sanayiinin AB Yeşil Mutabakat Hedeflerini Gerç DEVAMI...
En Çok Okunanlar Son Eklenenler
Döküm Demir / Çelik Otomotiv Sanayi
YAYIN AKIŞI
FACEBOOK
TWITTER
INSTAGRAM