Değerli Okuyucu Dostlarımız,
Yoğun geçen bir yılsonunda yorgunlukla birlikte bir ara vermek zorunda kaldım. Şimdi daha iyiyim. Her şeyden önce sağlık ve huzurlu günler diliyorum. Biraz gecikmemiz ve iletişimsizlik oldu. Kusurumuza bakmayın. Dünya üzerinden bir türlü kara bulutlar gitmiyor. Belirsizlikler, insanın üzerine binen maddi ve manevi yükler çok ağırlaşmaya başladı. Her geçen gün mutsuz geleceği düşünemeyen bir toplum. Evet yazıma bu şekilde başlamıştım ki üzerine 10 ilimiz de gerçekleşen 350 Km’lik alanda kırılan faylarla oluşan depremler. Bir Hataylı olarak doğduğum günden beri deprem gerçeğiyle yaşadık. İlkokuldan itibaren öğretmenlerimiz bizleri sürekli uyarıyor, hazırlıyor ve neler yapmamız gerektiği konusunda eğitiyorlardı. Bilindik şeyler nasıl unutuldu ve insanlar kuralsız, kanunsuz, acımasız, benci oldular ve cahil kalmak için mücadele içinde oldular anlamıyorum. Deprem öldürmez uygunsuz binalar öldürür. Tamam deprem şiddeti çok yüksekti filan. Hatay’ın tarihi biliniyor olan depremler hep yıkıcı olmuş. Peki deprem koşullarına göre bilimsel binalar, yasalar ve imar planları yapılmış olsaydı bu tablo ile karşılaşacak mıydık? Hayır tabiki hayır. Artık yeter yaşadığımız Ortadoğu kaderimiz olamaz. Artık ders çıkarmamız, okumamız, yargılamamız, sorgulamamız gerekiyor. Din adı altında abuk sabuk kişilerin oyuncağı olmamamız gerekiyor. Allah kaderiniz yazılı ama sizlere akıl verdim. Aklınızla kaderiniz sizin elinizde diyorsa… Artık cahil kalmamamız ve bilim ile hareket etmemiz gerekiyor. Bu gün yaşanılan ülkemizdeki kaostan hepimiz suçluyuz. Çünkü kendimize saygı duymadığımız için birey, birey olmadığı için halk, halk olmadığı için devlet olmuyor. Böylece birileri tarafından güdülüyor, cepheleştiriliyor ve başımıza gelenleri kadere bağlıyoruz.
Evet mart ayına geldik fakat hala deprem bölgelerinde kaos yaşanıyor. İnsanlar perişan, artçı depremler devam ediyor. İnsanlar dışarıda ve çaresiz. Barınacak yer, hijyen malzeme ve cevap arıyor. Oradaki sorunlar öyle. Diğer depremin olmadığı yerde ise yurtlarda kalan gençler! Yerleşik yurdundan çıkartıldı. Nöbetçi yurda gönderildi. 1 hafta sonra tekrar diğer yurtlara. Eğitim ne olacak. Bunları bizzat yaşadığım için yazıyorum. Yurtsuz kalan çocuklara evimizi açtık. Arkadaşlar bizler bu kadar aciz miyiz? Lütfen elele verelim ve bu gidişata bir son verelim. Buradan siyaset yapmıyorum. Ama şuan ülkede bulunan tüm siyasetçilerin akıllarını başlarına alması ve halkında artık görmesi ve düşünmesi gerekiyor.
Bizler müşteri memnuniyetini artırmak amacıyla 2012 yılından beri dijital ortamda dergilerimizi yayınlayarak ve sosyal medyada güncelliği korumak amacıyla hizmetlerimizi sürdürmekteyiz. Basılı yayınlarımızı kargo yolu ile iletirken dijital ortamda sizlere ulaşılmasının rakamlarla raporlanmasını gerçekleştirebiliyoruz.
Yaptığımız bu hizmetlerle çağın yapay zekası ile sizlere değer katmaya devam ediyoruz. Bundan dolayı sektörün haber akışını sağlamak için bizleri desteklemenizi bekliyoruz. Bu zamana kadar destekleyenlere teşekkürlerimizi bir borç biliyoruz.
Bu süreç için de üretimde ki yenilikleri ve sektör haberlerini bizlere olan güvenizle sizlere her kanaldan ulaştırmaya çalışıyoruz. Bizi izlemeye devam edin. Sizlerin verdiği güçle çalışmaya devam ediyoruz.
Güçlü ve sağlıklı yarınlar için. Gelecek nesillere güzel günler bırakmanın bilinciyle sağlıkla kalın.