Bana Mesleğini Söyle, Sana Cinsiyetini Söyleyeyim!
Eğitim Reformu Girişimi, Çelikel Eğitim Vakfı işbirliğiyle, mesleki ve teknik Anadolu liselerinde okuyan genç kadınların yaşadığı toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikleri ve bu eşitsizliklerin kadınların mesleki kimlik ve becerilerine olan etkisini araştırdı.
Eğitim Reformu Girişimi (ERG) ve Çelikel Eğitim Vakfı’nın (ÇEV), Friedrich Ebert Stiftung Derneği Türkiye Temsilciliği’nin finansal desteğiyle, iki mesleki ve teknik Anadolu lisesinde gerçekleştirdiği, Meslek Liselerinde Toplumsal Cinsiyet Eşitliği: Ümraniye ve Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu Liseleri Örneği başlıklı araştırmanın raporu yayımlandı.
Mesleki ve teknik Anadolu liselerinde eğitimine devam eden genç kadınların yaşadığı toplumsal cinsiyet temelli eşitsizlikleri inceleyebilmek amacıyla yürütülen nitel çalışmada, Ümraniye Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi ile Şişli Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi öğrencisi 24 genç kadın, 14 genç erkek ve 9 öğretmen ile odak grup görüşmeleri yapıldı. Özellikle toplumsal cinsiyet temelli eşitsizliğin kadınların mesleki kimlik ve becerilerine olan etkisinin ele alındığı raporda, bu durumun mesleki eğitimin kalitesi ile ilişkisi de değerlendiriliyor.
Toplantıda açış konuşması yapan ERG Direktör Vekili Işık Tüzün araştırmayla ilgili olarak şunları söyledi; “Eğitimde toplumsal cinsiyet eşitliğini hedefliyorsak, sadece okullulaşma oranlarıyla tatmin olamayız. Beklentimiz, eğitimin kadınların bireysel olarak güçlenmelerine ve kadının toplumsal konumunun iyileşmesine katkıda bulunması olmalıdır.
Oysa Türkiye’de eğitimde cinsiyetçi tutumlara ve içeriklere yaygın biçimde rastlıyoruz. Mesleki ve teknik eğitim de geleneksel toplumsal cinsiyet rollerinin dönüştürülmek bir yana, pekiştirildiği alanlar arasında. Araştırmanın bulguları da toplumsal cinsiyet temelli ayrımcılığın, meslek liselerinin önemli bir sorunu olduğunu ortaya koyuyor. Eşitlikçi ve içermeci bir eğitim sistemi için toplumsal cinsiyet eşitliğinin eğitimin tüm kademelerinde içselleştirilmesi gerekiyor.”
Çelikel Eğitim Vakfı Kurumsal İletişim Yöneticisi Gökçe Babayiğit de yaptığı konuşmada; “Eğitimin niteliğinin iyileştirilmesine yönelik politikaların izlenmesi ve geliştirilmesinde toplumsal cinsiyet eşitsizliğine odaklanan kapsamlı çalışmalar sınırlı sayıda. Bu nedenle, bu çalışmanın önemli bir rol oynayacağına inanıyoruz. Yapılan görüşmelerde işaret edilen konuların izlenebilmesi ve çözümü için eşitlik ekseninde kurgulanacak bir eğitim sisteminin gelişimine katkıda bulunabilmeyi hedefliyoruz.’’ dedi.
Araştırma raporunun bulgularını sunan ERG Araştırma Asistanı Ayşegül Taşıtman, okullarda sunulan program türleri ile geleneksel toplumsal cinsiyet rolleri arasındaki ilişkiye dikkat çekti. Taşıtman, “Okul ve sınıf ortamında erkeklerin yoğun olması, bazı genç kadınların motivasyonunu düşürebiliyor ve okula giderken mutsuz hissetmelerine neden olabiliyor. Motivasyon düşüklüğü, kimi zaman akademik başarıyla da paralel giderek, genç kadınların mesleki becerilerini geliştirmelerinin önünde engel oluşturabiliyor. Özellikle genç kadınların erkeklere kıyasla uygulama ve staj aşamalarına daha az dahil oldukları yapılan görüşmelerde bir çok kez ifade edildi. Genç kadınların paylaştıkları deneyimler göz önünde bulundurularak, okul ortamının, sınıf içi uygulamaların, okul ortamının toplumsal cinsiyet eşitliği dikkate alınarak yeniden düzenlenmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.
Mesleki ve teknik liselerde özellikle kadınlar için nitelikli eğitime ve bunun mesleki becerilere ve istihdama dönüşmesine katkı sağlayacak bulguları içeren rapora erişmek için buraya tıklayınız.
Araştırmanın başlıca bulguları
• Mesleki ve teknik eğitimin niteliği açısından, öğretim programları ve sınıf içi uygulamaların toplumsal cinsiyet bakış açısıyla gözden geçirilmesi gerekmektedir.
• Okul ortamlarında genç kadınların okuldaki varlığı dikkate alınarak, kullanılan alanlar toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı şekilde yeniden düzenlenmelidir.
• Genç kadınlar, genç erkeklere kıyasla, okul kültürü ve mesleki eğitim konusunda yeterli yönlendirme ve bilgilendirme olmadan meslek liselerine yerleşmektedirler.
• Eğitim aldıkları alanda staj yapan ya da çalışan genç kadınların, çalışma alanlarının “kadın rolleri”, “kadın meslekleri” ile sınırlandığı ya da genç kadınlara pozitif ayrımcılık yapıldığı düşünülerek kadınların gelişimini engelleyen yaklaşımların söz konusu olduğu görülmektedir.
• Okullarda giderek azalan rehberlik saatlerinin önemi ve işlevi artırılarak, toplumsal cinsiyet eşitliğini dikkate alan uygulamalarla, özellikle genç kadınların mesleki gelişimi ve istihdamı için rehberlik hizmetleri güçlendirilmelidir. Bu hizmeti veren öğretmenlerin toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda farkındalık kazanmış olmaları gerekir.
• Okullar ve işletmeler arasında yeterince ilişki kurulamamaktadır. Mevcut işbirliklerinin de toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısıyla yeniden gözden geçirilmesinde yarar olacaktır.
• Okulda edinilen beceriler ile iş piyasasında talep edilen beceriler arasında uyumsuzluk söz konusudur.
• Öğretmenlerin ve idarecilerin mesleki gelişim etkinlikleri, okul ve sınıf içinde toplumsal cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesine katkı sağlayacak biçimde yeniden düzenlenmelidir.