Çelik sektöründe tüm parametreler Ar-Ge ve inovasyonu gösteriyor
Türk çelik sektörü ülke ekonomisinin kilit sektörleri arasında ilk sıralarda yer alıyor. Ancak son dönemlerde sektör, bazı olumsuzluklar yaşıyor ve bu olumsuzlukları aşabilmek için yapılacak tüm çalışmalar değerlendirilerek uygulamaya konuluyor. Çelik İhracatçıları Birliği de bu anlamda önemli adımlar atmaya devam ediyor. İzmir’de düzenlenen ‘5. Endüstriyel Fırınlar ve Refrakter Sempozyumu’na konuşmacı olarak katılan Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci sektörün geleceği için en önemli adımın “Ar-Ge ve İnovasyon”a yatırım yapmak olduğunu bir kez daha vurguladı.
Türk çelik sektörünün uzun yıllardan beri, önemli bir ihtiyacı olarak dile getirilen ve Çelik İhracatçıları Birliği tarafından gerekli araştırmalar yapıldıktan sonra, 2012 yılının sonunda kuruluşu tamamlanan, Malzeme Test ve İnovasyon Laboratuvarları (Matil) A.Ş. sektörün sürdürülebilir geleceği açısından çok önemli bir adım.
Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci, sempozyumda yaptığı konuşmada; öncelikle çelik sektörünün üretim, tüketim, ithalat ve ihracat gibi verileri ışığında Matil A.Ş.’nin kuruluşunun ve görevlerinin önemini vurguladı. Çelik sektörü ile ilgili yapılan tüm değerlendirmelerde parametrelerin direkt olarak Ar-Ge ve inovasyonu işaret ettiğine dikkat çeken Ekinci, sektörün mevcut durumunu sempozyum katılımcıları ile paylaştı.
Çelik sektöründe kurulu kapasite artarken, fiili üretim her yıl düşüyor…
Türk çelik sektörünün 2009 yılında 25,3 milyon ton olan sıvı çelik üretiminin 2012 yılına kadar artış göstererek yüzde 73 kapasite kullanım oranı ile 35,9 milyon ton seviyesine ulaştığı görülüyor. 2013 yılı verilerine göre dünya çelik üretim sıralamasında halen 8. sırada yer alan sektör, yüzde 70 kapasite kullanım oranı ile 2013 yılı üretiminde yüzde 3,4 düşüş yaşayarak 34,7 milyon ton üretim gerçekleştirdi. 2014 yılının ilk çeyrek verilerine göre ise ham çelik üretimi, önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 0,5 oranında düşüşle 8,4 milyon ton oldu.
Çelik tüketimi artış eğilimi gösteriyor…
2009 yılında 18 milyon ton olan çelik tüketimi, 2012 yılında 28,5 milyon tona yükseldi. 2013 yılında ise üretimde yaşanan düşüşe rağmen çelik tüketimindeki artış devam etti ve yüzde 10 oranındaki artışla 31,3 milyon ton oldu. 2014 yılı ilk çeyrek verilerine göre çelik tüketimi geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 1,5 artarak 7 milyon tona ulaştı.
Çelik sektörünün ithalatı da artıyor…
2009 yılında Türk çelik sektörünün gerçekleştirdiği yarı mamul ve mamul ithalatı 11,3 milyon ton. Ancak yıllar içinde ithalat artışı devam ederek 2012 yılında bu oran 13,5 milyon ton seviyesine yükseldi. 2013 yılında ise 2012 yılına göre yüzde 20,5 civarında artışla 16,1 milyon ton oldu.
Çelik ihracatında dalgalı seyir devam ediyor…
Türk çelik sektörü, 2009 yılında 18,5 milyon tonluk ihracat yapılırken, 2012 yılında ihracat 19,8 milyon ton seviyesine yükseldi. 2013 yılında ise yüzde 7,1 düşüş ile 18,4 milyon ton ihracat gerçekleştirildi. 2014 yılı ilk üç aylık döneminde yüzde 11’lik düşüş yaşandı. Takip eden ayda yaşanan olumlu gelişmeler neticesinde düşüş oranı yüzde 8,6’ya çekildi ve çelik ihracatı 6,3 milyon ton olarak gerçekleşti.
Çelik sektörü katma değeri yüksek ürünler üreterek ihracatını artırmalı…
Çelik sektörü, 2013 yılı itibariyle miktarsal olarak dünya ihracatı sıralamasında çok küçük fark ile 8’ci sırada yer almasına rağmen ihracat gelirinde 13. sırada. Ayrıca ortalama birim satış fiyatı sıralamasında ise 17.liğe kadar düşüyor. Katma değeri yüksek olmayan ürünlerin üretilerek ihraç edilmesi bunun en önemli sebebi. Katma değeri yüksek ürünlerin üretimine gidildikçe, düşük olan kapasite kullanım oranının da yükseleceği bilinen bir gerçek.
Çelik sektörü ile ilgili göstergeler Ar-Ge ve inovasyon yatırımını işaret ediyor…
Dünya ülkeleri Ar-Ge harcamaları konusunda büyük bir yarış halinde. Türkiye ise Ar-Ge payını, 2012 yılında yüzde 0,9’a yükseltilmiş olsa da gelişmiş ülkelerin Ar-Ge’ye ayırdıkları payın çok gerisinde kalıyor. Buna göre 2012 yılı itibari ile Türkiye, gayri safi yurtiçi hasılasına göre dünya sıralamasında 16. sırada iken, Ar-Ge harcamalarında 20. sırada, Ar-Ge’ye ayırdığı pay sıralamasında ise 30. sırada yer alıyor.
Türk çelik sektörü yaşadığı olumsuzlukları geride bırakabilmek ve geleceğin katma değerli ürünlerine ulaşabilmek için sektör özelindeki çalışmaları yürütebilecek potansiyele sahip bir Ar-Ge ve İnovasyon merkezine ihtiyaç duyuyordu.
Bu doğrultuda Çelik İhracatçıları Birliği bünyesinde faaliyet gösteren MATİL A.Ş., İstanbul Kalkınma Ajansı’ndan “Doğrudan Faaliyet Desteği” alarak, “Çelik Sektörü Ar-Ge ve İnovasyon Merkezi”ni kurmak üzere çalışmalara başladı. Merkez Laboratuvarın fiziki kurulumu için alınacak olan hibe yardımı, tüm ilgili kurum, kuruluş ve Bakanlıkların imzalarından geçmiş olup, önümüzdeki birkaç gün içinde hibenin kullanımı ile ilgili Kalkınma Bakanı’nın imzası bekleniyor.
Merkezin temel hedefi; sıvı çelik üreticileri ile başlayan zincirin halkalarını oluşturan her ölçekteki işletmeler ile işbirliği yaparak, onların çözüm ortağı olmak. Bu hedef doğrultusunda bir yanda bilimsel araştırma ve deney çalışmaları için fiziki bir ortam sağlanırken, diğer yanda hazırlanan Matil Web Portalı ile merkeze bağlı sanal bir Ar-Ge ortamı yaratılacak.
Merkezin temel faaliyet alanları kapsamında endüstriyel boyutlu “Ortak Yarar ve Sözleşme Temelli Ar-Ge Projeleri” olacak ve projeler üyelerin ortak ihtiyaçları doğrultusunda, aktif katılımları ile belirlenecek. Diğer temel faaliyet alanı olan “laboratuvar ve test-analiz imkanları”, sektörün yaşadığı üretim ve ürün özellikleri problemlerinin acil çözümünde yoğun olarak kullanılacak.
Ayrıca Türkiye’deki birçok sektörde olduğu gibi, çelik sektöründe de “akredite test laboratuarı” ihtiyacı uzun yıllardır karşılanamadığından, Merkez’in Standart Test Laboratuvarları altyapısı ile akreditasyon çalışmaları tamamlanarak çelik ürünlerinin uluslararası pazarlara, ilgili standartlara uygun olarak ulaşması sağlanacak.
Merkezin çelik sektörüne yönelik önemli diğer hizmetleri arasında; “Teknik/Mesleki Eğitim ve Danışmanlık”, üniversitelerle yapılacak işbirliği çerçevesinde Çelik Anabilim Dalı açılması ile Çelik Yüksek Lisans ve Doktora programlarının başlatılması ve böylece sektörün ihtiyaç duyduğu kalifiye personel ihtiyacının karşılanması, merkez kapsamında yapılacak tüm “hizmet, faaliyet ve projelerin” arşivlenmesi ile zengin bir analiz ve veri kaynağı oluşturulması sayılabilir.
Sonuç olarak; Çelik İhracatçıları Birliği Ar-Ge İnovasyon Merkezi ile gerçek anlamda “Kamu-Üniversite-Merkez-Sanayi” işbirliği ile makro ölçekte teknolojik gelişme ve ekonomik büyüme sağlayacak.
Çelik İhracatçıları Birliği önderliğinde yaklaşık 3 yıldır çalışmalarına devam eden Matil A.Ş. böylece sektörün gelişimi ve sürdürülebilirliği için çok önemli bir adımı da atmış olacak.