ÇELİK ÜRETİMİ
2017 yılının Temmuz ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi % 27,8’lik büyüme gösterdi. Ocak-Temmuz dönemindeki üretim ise, 2016 yılının aynı dönemine kıyasla %13,6 artışla 21,6 milyon tona ulaştı.
ÇELİK TÜKETİMİ
Bu yılın Ocak-Haziran döneminde %-9,7 düşüş gösteren nihai mamul çelik tüketimi, Temmuz ayında 2016 yılının aynı ayına nispetle %21,9 arttı. Böylece Ocak- Temmuz dönemine ait nihai mamul çelik tüketimi, Temmuz ayındaki yüksek oranlı artışın etkisiyle yaklaşık 6 puanlık iyileşme ile Ocak-Temmuz döneminde 19,9 milyon ton olarak gerçekleşti.
DIŞ TİCARET
İhracat
Temmuz ayında ihracat miktar yönünden %4,5 artışla 1 milyon 246 bin ton, değer yönünden %25,4 artışla 966 milyon dolar oldu.
Ocak-Temmuz döneminde ise, ihracat 2016 yılının aynı dönemine kıyasla miktar itibariyle %15,9 artışla 11 milyon 161 bin ton, değer itibariyle %27,4 artışla 7 milyar 677 milyon dolar olarak gerçekleşti.
İthalat
Temmuz ayında ithalat miktar yönünden %15,7 artışla 1 milyon 622 milyon ton, değer yönünden % 32,6 artışla 1 milyar 155 milyon dolar oldu. Temmuz ayındaki yüksek oranlı artışa rağmen, Ocak-Temmuz döneminde, ithalat miktar itibariyle % 18,1 azalışla 9 milyon 189 bin ton, değer yönünden ise %1,4 artışla 6 milyar 717 milyon dolara ulaştı.
Dış Ticaret Dengesi
2017 yılı Temmuz ayında 189,7 milyon dolar açık veren çelik ürünleri dış ticareti, yılın ilk yedi ayı itibariyle 960 milyon dolar fazla verdi. Buna bağlı olarak, 2016 yılının Ocak-Temmuz dönemindeki %91 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın aynı döneminde %114 seviyesine yükseldi.
DÜNYA ÇELİK ÜRETİMİ
2017 yılı Temmuz ayında, Dünya Çelik Derneği (worldsteel) tarafından açıklanan verilere göre, dünya ham çelik üretimi, geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla % 6,3 oranında artışla 143,2 milyon ton ve yılın ilk yedi aylık döneminde ise, % 4,6 artışla, 977,3 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.
Temmuz ayında % 10,3 artışla 74 milyon ton ham çelik üretimi gerçekleştiren Çin, yılın ilk yedi aylık döneminde % 5,1 oranında artışla, 491,5 milyon ton ham çelik üretti. Ocak-Temmuz döneminde, ABD’nin ham çelik üretimi % 2,1 oranında artarken, en büyük 10 çelik üreticisi arasında, en fazla artış ise % 27,8 ile Türkiye’de gerçekleşti.
Türkiye ilk 7 ay itibariyle, %13,6 üretim artışı ile üretimini en fazla artıran ülke oldu. Geçen ayın en yüksek artış oranına sahip olan Brezilya, ilk yedi aylık dönemde, % 10,6 ile üretimini en fazla artıran ikinci ülke oldu. Dünya Çelik Derneği verilerine göre, Türkiye ile yakın takipçisi olan Brezilya arasındaki fark 2 milyon tona çıktı ve Türkiye 8. sıradaki yerini sağlamlaştırdı.
DEĞERLENDİRME
Türk çelik sektörü, 2012-2015 yılları arasında yaşanılan durgunluk döneminden sonra, 2016 yılının son aylarından itibaren toparlanma sürecine girdi.
2017 yılının ilk aylarında, iç piyasada anayasa referandumuna bağlı olarak inşaat sektöründe yaşanan talep yetersizliğinin ve dış pazarlarda elverişli ihracat imkanının oluşmasıyla, Türk çelik sektörü uzun mamul (inşaat çeliği) ihracatını Ocak-Nisan döneminde aylar itibariyle %1,4 ile %11,9 oranları arasında artırdı. Mayıs ayından itibaren inşaat sektöründen canlanma işaretleri alınmasıyla, çelik sektörümüzün önceliği, iç piyasanın ihtiyacının karşılanması yönünde oldu. Buna bağlı olarak, uzun mamul ihracatında geçen yılın aynı aylarına göre Mayıs ayında %9,3; Haziran ayında %29,4; Temmuz ayında ise %29,9 oranında azalışlar yaşandı.
Üretimdeki %27,8’lik artışa rağmen Temmuz ayında yassı ithalatındaki %32,9’luk artışında etkisi ile ithalatta yaşanan % 15,7 oranındaki artış dikkat çekti. Bu gelişme aylık bazda Haziran ayında % 113 olan ihracatın, ithalatı karşılama oranını Temmuz ayı itibariyle % 83,6 seviyesine geriletti. İthalatta temmuz ayında görülen artışın yılın bundan sonrası için de devam etme ihtimali rahatsızlık yarattı.Türkiye’nin yeniden net ithalatçı ülke durumuna gelmemesi için tedbir alınması ihtiyacı yeniden gündeme geldi.
Türkiye ekonomisinde üretim, istihdam ve ihracat açısından ciddi bir ağırlığı olan Türk çelik sektörü, dünya çelik sektörü içerisinde de, üretim seviyesi, ihracatı ve ürün kalitesi ile özel bir yere sahip bulunmaktadır. Sektörün ekonomiye olan katkısının artırılabilmesi için ithalattaki haksız rekabet uygulamalarına karşı yalnız bırakılmaması hayati önem taşımaktadır.