ÇELİK ÜRETİMİ
2018 yılının Şubat ayında Türkiye’nin toplam ham çelik üretimi % 8,7 oranında büyüme göstererek 3 milyon ton seviyesinde gerçekleşti.
Ocak-Şubat döneminde % 8,1 oranında artışla 6.2 milyon üretim seviyesine ulaşıldı. Söz konusu dönemde slab üretiminde % 5,6, kütük üretiminde ise % 9,3 oranında gelişme kaydedildi.
ÇELİK TÜKETİMİ
Şubat ayı verilerine göre, nihai mamul çelik tüketimi, 2017 yılının aynı ayına kıyasla % 19,4 seviyesinde gerçekleşen bir artışla, 2.7 milyon tona ulaşırken, yılın ilk 2 aylık döneminde, % 8,4 artarak 5.6 milyon tona yükseldi.
DIŞ TİCARET
İhracat
2018 yılı Şubat ayı dış ticaret verilerine göre, aylık ihracat, miktar yönünden % 5,4 azalarak 1 milyon 608 bin ton, değer olarak % 21,6 oranında artış göstererek 1 milyar 314 milyon dolar seviyesinde gerçekleşti.
Ocak-Şubat döneminde ihracat 2017 yılının aynı dönemine nispetle miktar itibariyle % 2,5 artışla 3 milyon 251 bin ton, değer itibariyle % 27,6 oranında artarak 2 milyar 593 milyon dolar oldu.
İthalat
Şubat ayı ithalatı, miktar yönünden % 10,3 oranında artarak 1 milyon 230 bin ton, değer olarak % 27,3 oranında artışla 1 milyar 56 milyon dolar oldu.
2018 yılının Ocak-Şubat döneminde, bir önceki yılın aynı dönemine göre, ithalat miktar yönünden % 2,7 artarak 2 milyon 624 bin ton, değer olarak % 27,9 artarak 2 milyar 204 milyon dolar olarak gerçekleşti.
Dış Ticaret Dengesi
2018 yılı Şubat ayında, 258.4 milyon dolar fazla veren çelik ürünleri dış ticareti, yılın ilk iki ayı itibariyle 388.9 milyon dolar fazla verdi.
2017 yılının Ocak-Şubat döneminde, % 118 olan ihracatın ithalatı karşılama oranı, bu yılın aynı döneminde de değişmeyerek % 118 seviyesinde gerçekleşti.
DÜNYA ÇELİK ÜRETİMİ
Dünya Çelik Derneği (worldsteel) tarafından açıklanan 2018 yılı Şubat ayı verilerine göre, Dünya ham çelik üretimi, geçtiğimiz yılın aynı ayına kıyasla, % 3,5 artarak 131.8 milyon ton, yılın iki aylık döneminde % 4 oranında gerçekleşen üretim artışıyla, 276.7 milyon tona ulaştı.
Şubat ayında, % 5,9 oranında bir artışla 64.9 milyon ton ham çelik üretimi gerçekleştiren Çin, yılın ilk iki ayı itibariyle üretimini yine % 5,9 oranında artırarak 136.8 milyon tona yükseltti. Diğer önemli çelik üreticilerinden, Japonya’nın üretimi gerileyişini sürdürerek % 0,1 oranında azalırken, yakın takipçisi Hindistan ise yükselen ivmesini devam ettirdi ve Japonya’yı geride bırakarak 17.5 milyon ton üretim ile ikinci sıraya yerleşti.
En büyük 10 çelik üreticisi arasında, Türkiye, yılın ilk iki ayında % 8,1 oranında artışla 6.2 milyon ton ham çelik üretimi gerçekleştirerek, üretimini en fazla artıran ikinci ülke oldu. Söz konusu dönemde, Brezilya üretimini % 3,3 oranında arttırırken, geçtiğimiz yılın son aylarından itibaren yüksek üretim artışı ile dikkat çeken İran üretimini % 48,9 gibi büyük bir oranda arttırdı ve 12. sıradan 10. sıraya yükseldi.
DEĞERLENDİRME
2017 yılını üretim ve ihracat olarak olumlu bir seviyede tamamlayan Türk Çelik Sektörü, 2018 yılına girerken en önemli ihraç pazarlarımızda koruma tedbirleri ile karşılaştı.
ABD Başkanı Trump, çelik ithalatının yerli çelik üretiminin gerilemesine sebep olduğu ve ülke güvenliği bakımından tehlike yarattığı gerekçesiyle, 232. maddenin kendisine verdiği yetkiye dayanarak çelik ithalatında yüzde 25 ek vergi uygulanmasına karar vermiş ve bu karar 23 Mart 2018 tarihinden itibaren de uygulamaya konulmuştur. 22 Mart 2018 tarihli Başkanlık kararıyla da Kanada, Meksika, Avustralya, Güney Kore, Brezilya ve Avrupa Birliği’ni, 1 Mayıs 2018 tarihine kadar söz konusu önlemden muaf tutmuştur.
Diğer taraftan, 1 Mayıs 2018 tarihine kadar kapsam dışında tutulmuş olmakla beraber, ABD’nin aldığı koruma tedbiri sonrası bu ülkeye ihracat yapan ülkelerin Avrupa Birliği’ne yönelebileceği endişesiyle, AB Komisyonu 2018/C111/10 sayılı kararıyla 26 çelik ürünü ithalatına karşı Koruyucu Vergi soruşturması başlatmıştır.
ABD ve AB tarafından alınan kararların çelik sektörümüz bakımından ciddi sıkıntıları olacağı açıktır. İhracat kayıplarımızın yanında, ABD’ye ve AB’nin koruma önlemleri sonrası bu ülkelere ihracat yapmakta zorlanacak olan ülke firmalarının ülkemize yönelmesi söz konusudur. Durum her iki boyutu itibariyle Türk çelik sektörünün geleceğini yakından ilgilendirmektedir. Bu itibarla, gerek ihracatımızda yaşanabilecek kayıplar gerekse trafik sapması yoluyla ülkemize yönelecek ihracat baskısı konularında acilen tedbir alınması ve uluslararası hukuktan, AKÇT Serbest Ticaret Anlaşması ve Gümrük Birliği Sözleşmelerimizden kaynaklanan haklarımızın korunması önem taşımaktadır.
Mevcut gelişmeler, 2018 yılının Türk çelik sektörü için zor geçeceğini, 2017 yılında üretimde ve ihracatta sağlanan olumlu gelişmelerin sürdürülmesinin güç olacağını göstermektedir. Bu meyanda, çelik tüketicisi sektörlerin ihtiyacı olan çelik ürünlerini iç piyasadan tedarik etmelerinin özendirilmesi ve ihracatımız için önemli olan dış pazarların kapanmakta olduğu bir dönemde, iç piyasamızın telafi edici vergi soruşturmaları ve dış ticaret politikası araçlarıyla acilen korunması büyük önem arz etmektedir.