Türk otomotiv endüstrisi, milli katılımla yer aldığı Moskova’daki MIMS Automechanika fuarında büyük ilgi gördü. Türkiye, fuarda en başarılı milli katılım ödülünü aldı. Otomotiv endüstrisinin ihracatta ve yatırımda yeni fırsatlar kolladığını kaydeden Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği Başkanı Orhan Sabuncu, Rusya Federasyonunda 13 olan Türk Otomotiv Yan Sanayi yatırımcı sayısının önümüzdeki beş yılda 30’a çıkacağını beklediğini söyledi.
Otomotivde dünyanın en önemli ve büyüyen pazarlarından biri haline gelen Rusya Federasyonu’nun, 2020 yılına kadar Avrupa’nın en büyük pazarı olması öngörülüyor. Rusya Federasyonu’nun bu büyük hedeflerinde başrol almak isteyen Türk otomotiv endüstrisi de Moskova’da düzenlenen MIMS Automechanika Fuarı’nda boy gösterdi.
Uludağ Otomotiv Endüstrisi İhracatçıları Birliği’nin (OİB) organizasyonuyla MIMS Automechanika Fuarı’nda 1623 m²’lik Türkiye standında milli katılım ile 56 otomotiv yan sanayi firması yer aldı. Fuarda yakıt transfer hatlarından fren sistemlerine, debriyaj setlerinden hava süspansiyon sistemlerine, motor yataklarından güvenlik setine kadar çeşitli ürün gruplarını sergileyen Türk firmaları, Rus markalarıyla gerçekleştirdikleri ikili görüşmelerde işbirliği ve yatırım fırsatlarını masaya yatırdı. Türkiye ayrıca 13 milli katılım standının yer aldığı fuarda en başarılı milli katılım ödülünün de sahibi oldu.
30 Türk firması Rusya’da üretim yapacak
OİB Başkanı Orhan Sabuncu, Rusya Federasyonu’nun hedeflerini Türk otomotiv endüstrisinin globalleşmesi ve ihracatını artırabilmesi için çok önemsediklerini kaydederek, “Halen bu ülkede 13 firmamız yatırım yapmış durumda. Bu sayının önümüzdeki beş yılda 30 adede ulaşacağını tahmin ediyoruz. Katıldığımız fuarlar ve ticari heyetler çerçevesinde birçok firmamızın bu yöndeki girişimlerini ve işbirliği görüşmelerini gözlemliyoruz. Ruslar Türk otomotiv sanayinin kalitesine ve becerisine güveniyor. Mutlaka orada olmamızı istiyorlar” diye konuştu.
Otomotiv yan sanayi avantajlı
Sabuncu, Rusya Federasyonu’nun son dönemlerdeki Ukrayna ile siyasi gelişmelerden dolayı AB ülkeleri ve ABD ile arasındaki ticari ilişkilerin gerilmesinin Türk otomotiv endüstrisine avantaj sağlayabileceğini kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Rusya yan sanayi, ana sanayi ile tamamen entegre olmuş durumda. Halen yan sanayi üretiminin büyük bir bölümü bu üreticiler tarafından yapılmakta. Rus hükümeti yabancı tedarikçileri yurtiçinde üretim yapmaya teşvik etmek için çeşitli kolaylıklar sağlamaktadır. Rusya yan sanayi firmaları sayı olarak az olduğu gibi, ayrıca büyük bir bölümü, Sovyetler zamanından kalma ekipman ve sistemlerle üretim yapmaktadır. Bu şirketlerin şimdiye kadar ayakta durmalarının nedeni ana sanayinin alternatifinin olmamasıydı. Dolayısıyla Rus hükümeti, uluslararası kalite standartlarında üretim yapan yan sanayinin gelişmesini istiyor. Tüm bunlar kalitesini kanıtlayan Türk otomotiv yan sanayi için fırsat.”
Türk firmalara özel ilgi
Türk heyeti ayrıca Rusya Federasyonu’nun en büyük hafif ticari araç ve otobüs üreticisi GAZ Group Satınalma Direktörü Alexander Vasiliev ve ülkenin en büyük kamyon üreticisi KAMAZ’ın Satınalma Direktörü Rustam Shamsutdinov başta olmak üzere birçok üst düzey yönetici ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Özellikle GAZ yöneticileri Türk firmaları tesislerine davet ederek iki tarafın da işbirliğinden olumlu sonuçlar elde edeceğine dikkat çektiler. Türk firmaların GAZ’ın daveti üzerine önümüzdeki günlerde yeniden bu ülkeyi ziyaret etmesi planlanıyor.
Rusya otomotiv pazarı
Rusya Federasyonu’nda 2013 yılında 190 bini hafif ve ağır ticari olmakla birlikte toplamda 2 milyon 190 bin adet araç üretildi. 2020 yılında ise üretimin 3.6 milyon adede yükselmesi hedefleniyor. İç pazarda ise geçen yıl 2 milyon 910 bin adet araç satışı gerçekleşmişti.
Türkiye ise Rusya Federasyonu’na geçtiğimiz yıl bir milyar 160 milyon dolarlık otomotiv ihracatı yapmıştı. Otomotiv ihracatında en büyük 5. pazar olan Rusya Federasyonu’ndaki toplam 40 milyon aracın yaklaşık yarısının 10 yaş ve üzeri olması ve karayollarının AB standartlarının gerisinde kalması, bu ülkede çok canlı bir satış sonrası hizmetler ve yedek parça pazarı ihtiyacı da doğuruyor.