Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği (TALSAD), kuruluşunun 50. yıl dönümü dolayısıyla basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan TALSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, alüminyum sektörünün ülke ekonomisine büyük katkı sağladığına dikkat çekerek, sektörün pandemiye rağmen 3 milyar dolar ihracat bariyerini aştığının altını çizdi.
Türkiye’deki en önemli endüstrilerden alüminyum sektöründe faaliyet gösteren paydaşları bir araya getiren, sektöre yön veren çalışmalara imza atan Türkiye Alüminyum Sanayicileri Derneği’nin (TALSAD) 50. kuruluş yıl dönümü dolayısıyla online basın toplantısı düzenlendi. TALSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar ve TALSAD Yönetim Kurulu Üyelerinin katılımıyla düzenlenen basın toplantısında derneğin tarihi önemi ile sektörün mevcut gündemi masaya yatırıldı.
Bir sivil toplum kuruluşu için oldukça uzun bir süre olan tam 50 yıldır faaliyet gösteren TALSAD’ın başarısını birlik ve beraberliğe bağlayan TALSAD Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, “Kurulduğu 15 Mart 1971 gününden bu yana derneğimiz birlik ve beraberlik açısından rol model olmuştur. Profesyonel çalışmaları, diğer sektör birliklerine örnek teşkil edecek uygulamaları, sektörün büyümesine ve yarattığı değerin ivme kazanmasına liderlik eden varlığı ile şahsım için de ayrı ve özel bir yeri olan TALSAD’ın 50’nci kuruluş yıl dönümünü kutlamaktan büyük gurur duyuyoruz” dedi.
“Alüminyum sektöründe üretimin sekteye uğramaması kritik”
Alüminyum sektöründe pandemi boyunca üretimin devam ettiğinin bilgisini veren Kibar, “Global pandemi krizi hemen her sektörü etkiledi. Bu süreçte TALSAD olarak sektörümüzün uluslararası pazarlardaki büyümesini sekteye uğratmamak adına yine her daim olduğu gibi birlik ve beraberlik içinde hareket ettik. Bize ihtiyaç duyan tüm sektör temsilcilerimizin yanlarında destekçisi olduk. Çalışan sağlığı ile güvenliğini merkeze alan bir anlayışla sektörümüz üretime devam etti. Bu, hem salgın sona erdiğinde ülke ekonomisinin güçlü kalması hem de üretim ve istihdamda sürdürülebilirliğin sağlanması açısından önemliydi. Ayrıca alüminyumun gıda tedarik zincirinde kritik öneme sahip olması, insanlığın gıda ihtiyaçlarının karşılanabilmesi ve gıda ile ambalaj sektörlerinde üretimin devam edebilmesi için alüminyum sektöründe üretimin sekteye uğramaması büyük önem taşıyordu. Hala neredeyse tüm dünyanın etkisi altında olduğu bu süreci değerli paydaşlarımız ve sektörümüzde çalışan insan kaynağımızın kıymetli katkıları ve iş birlikleriyle başarıyla yönetmeye devam ediyoruz” açıklamasında bulundu.
Alüminyum sektöründe istikrarlı büyüme, pandemiye rağmen 3 milyar doları aşan ihracat
Stratejik bir sektör olan alüminyum sektörünün ülke ekonomisine sunduğu katkıyı her geçen yıl artırdığına işaret eden Ali Kibar, “Türkiye’de alüminyum dünyanın bütün ülkelerine ihracat yapan, katma değerli bir endüstridir ve yaklaşık 2 bin paydaşı bulunan, ülkemizin dış ticaret dengesinde söz sahibi olan bir sektördür. İhracatımızın önemli bölümünü gelişmiş ekonomiler ve ileri endüstri alanlarına yönelik katma değerli ürünler oluşturmaktadır. Pandemi sürecine kadar olan dönemde alüminyum sektörümüz son 10 yılda her yıl istikrarlı bir şekilde yüzde 10 seviyelerinde büyüme kaydetti. Otomotivden beyaz eşyaya, hava, kara ve deniz taşımacılığından savunma sanayine ve inşaat sektörüne kadar pek çok farklı alana ürün sunan sektörümüzde, bin 500’ü aşkın firmada 30 binin üzerinde kişi istihdam ediliyor. Tüm zorlu koşullara ve global sağlık krizinin yarattığı gerek lojistik gerek üretimsel yavaşlamalara rağmen sektörümüz pandemiden en az etkilenen sektörlerin başında geldi ve 3 milyar dolar ihracat bariyerini aşarak büyük başarıya imza attı. Bu başarıda emeği geçen tüm paydaşlarımıza içtenlikle teşekkür ediyorum” ifadelerini kullandı.
Daha sürdürülebilir ürünler için alüminyum
Sürdürülebilirliğin öneminin pandeminin de etkisiyle her kesim tarafından daha net anlaşıldığına değinen Kibar, “Alüminyum da hem sürdürülebilirlik açısından hem de sanayinin gelişmesine katkıları anlamında; yüzde 100 dönüştürülebilir olması, çevreciliği, ısı ve neme karşı bariyer oluşturma özelliği gibi birçok yönüyle modern hayatın bugünkü ve gelecekteki ihtiyaçlarını en iyi şekilde karşılayan malzemedir. Daha hafif, daha sağlam, daha verimli, daha uzun ömürlü ve daha sürdürülebilir ürünler için alüminyum tercih ediliyor. Bu bağlamda sektörümüzün sürdürülebilirliği çok boyutlu bir şekilde ele alması ve ekosisteme saygılı üretim anlayışını benimseyerek, ürettiğimiz alüminyum ürününün yüzde 100 geri dönüştürülebilen özelliğinden en etkin şekilde faydalanılması için farkındalık yaratıyoruz. Sürdürülebilirlik uygulamaları açısından desteğe, yönlendirilmeye ihtiyaç duyan üyelerimizin yanında oluyor, onlara bilgi birikimimizi açıyoruz. Bu kapsamda üyelerimizi desteklemeye devam edeceğiz. Bize emanet edilen ve bizden sonra gelecek kuşaklara teslim edeceğimiz bir tane dünyamız var. Hepimiz onu korumakla yükümlüyüz. Bu önemli ve ulvi görevde aldığımız sorumluluğu istikrarlı bir şekilde artırıyoruz” şeklinde konuştu.