Bildiğiniz üzere, geçmiş aylarda da elektrik zamlarının sektörümüze verdiği zararı ortaya koyacak çalışmalarımızı hem kamu otoriteleri ile hem de sizlerle paylaşmıştık. Ancak özellikle ülke olarak böylesine zor günlerden geçtiğimiz bir dönemde, sanayi elektriği birim fiyatlarındaki artışın devam ettiğini gözlemlemekteyiz. Son 2 yılda sanayi elektriği birim fiyatları %110 artmış ve işletmelerimizin uluslararası arenada rekabet gücünü yitirmesine neden olmuştur. Elektrik birim bedellerinde yaşanan artış tüm imalat sanayini olumsuz etkilemekle birlikte plastik sektörü gibi yoğun enerji kullanan sektörler bu etkiyi çok daha ağır hissetmektedir.
Tüm dünyada üretimi desteklemek adına sanayi elektriği konut elektriğinden daha ucuza tedarik edilmekteyken ülkemizde bu denge 2019 yılı başı itibariyle bozulmuş ve sanayi elektriği konut elektriğinden %9 daha pahalı hale gelmiştir. Ayrıca 2018 yılından beri sanayi elektriği ülkemizde dolar bazında %43 artarken, aynı dönemde ABD’de %6 gerilemiş ve ABD’de sanayi elektriği ülkemizden %46,9 daha ucuz hale gelmiştir. Bu gerekçelerle üretimin desteklenmesi ve rekabetçi yapımızın korunması adına sanayi elektriği birim bedelleri mutlak suretle gözden geçirilmelidir.
Bunun yanı sıra, elektrik tedarikinde sözleşme opsiyonları arasında bulunan son kaynak tedarik tarifesi son 28 aylık dönemin 17 ayında daha avantajlı fiyatlar sunmasına rağmen maliyet öngörüsünde bulunulmasını güçleştirmesi sebebiyle sanayiciler açısından güçlükler doğurmaktadır. Bu sebeple işletmelerin üst yönetimlerinin elektrik tedarik sözleşmesi sürecine müdahil olması önem arz etmektedir.