Çelik İhracatçıları Birliği, ABD'ye İhracatı Yakın Takibe Aldı
Türk Çelik İhracatçıları Karşılarına Çıkan Tüm Engellere Rağmen ABD Pazarından Aldığı Payı Artırmaya Odaklandı. İki Ülke Arasındaki Ticari Bağı Çelik Sektörü Özelinde de Kuvvetlendirmek İsteyen Çelik İhracatçıları Birliği, Düzenlediği ABD Pazarı İhracat Konferansı İle Bu Pazarı Daha Yakından Tanımak İsteyen İhracatçı Firmaları Bilgilendirdi.
Türk çelik sektörü açısından önemli bir pazar konumundaki ABD, Çelik İhracatçıları Birliği tarafından yakından izleniyor. Kendine özgü kuralları olan ABD’ye ihracat yapabilen birkaç sektörden biri konumundaki Türk çelik sektörü, son yıllarda şiddeti giderek artan korumacı tutum ile mücadele etmek zorunda kalsa da bu büyük pazardan vazgeçmeye niyeti yok. ABD’li yerli üreticilerin haksız yere açtığı anti-damping ve koruma önlemi soruşturmaları ile mücadele eden sektör, Dünya Ticaret Örgütü kuralları içinde adil ticaret yaptıklarını ve hiçbir koşulda teşvik almadıklarını tüm platformlarda dile getiriyor.
Çelik ihracatçısının ABD pazarında elini güçlendirmek isteyen Çelik İhracatçıları Birliği, Ekonomi Bakanlığı koordinasyonu ile “ABD Pazarı İhracat Konferansı” düzenledi. Dış Ticaret Kompleksi’nde gerçekleştirilen konferansa, ABD ile ticaret yapmayı düşünen firmaların yoğun ilgi gösterdiği görüldü. Ağırlık olarak çelik sektöründen olmak üzere birçok farklı sektördeki 110 firmadan katılan 150 kişi konferansı izledi.
Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci’nin açılış konuşması ile başlayan konferansta; Ekonomi Bakanlığı Houston Ticaret Ataşesi Deniz Şenyurt ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-ABD İş Konseyi Başkanı Ekim Alptekin’in yanı sıra Kordsa Global CEO’su Cenk Alper, Greater Houston Partnership Avrupa ve Orta Doğu Yönetici Jeffrey H.D. Blair, American Institute for International Steel Başkanı John Foster, Arent Fox LLP Ortağı Matthew Nolan gibi “Amerika Pazarına Giriş” konusunda uzman isimler konuşma yaptıÇ
Katılımcı firmalara; Türkiye – ABD Ticari İlişkileri, Amerika’da Yatırım Olanakları, Finansal Çözümler ve Pazara Giriş ile ABD Çelik Pazarı ile ilgili bilgiler aktarıldı.
Türkiye ve ABD arasındaki siyasi yakınlık ve işbirliğinin ticari ilişkilerde de olmasının öneminin vurgulandığı konuşmalarda, ABD pazarının önemi ve Türkiye’nin Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı Anlaşması’nın dışında kalmamasının gerekliliği dile getirildi.
Türkiye ve ABD arasında gerçekleştirilen ticaret içerisinde Türk çelik ürünlerinin çok önemli bir payı olduğunu belirten Çelik İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci, “Türkiye’nin 2015 yılında ABD’ye yaptığı genel ihracat 6,4 milyar dolar olurken; Türkiye’nin ABD’den ithalatı ise 11,1 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir. Çelik sektörümüz Türkiye’de ABD’ye ihracat yapabilen birkaç sektörden biridir ve iki ülke arasında gerçekleştirilen ticaret içerisinde Türk çelik ürünlerinin çok önemli bir payı bulunmaktadır. Çelik İhracatçıları Birliği verilerimize göre 2015 yılında sektörümüz ABD’ye miktarda 2,4 milyon ton, değerde ise 1,2 milyar dolar ihracat gerçekleştirdi. Bu ihracatımız ile Türk çelik ürünlerimizin ABD ithalatı içerisinden miktarda aldığı pay yüzde 4,5 oldu” dedi.
Çelik sektörünün üretimdeki en önemli girdilerinden olan hurdanın çok büyük bir kısmını ABD’den ithal ettiklerine de dikkat çeken Namık Ekinci, “Türkiye 22,4 milyon tona kadar çıkan hurda ithalatının yüzde 28’ine tekabül eden 6,2 milyon tonunu ABD’den gerçekleştirmiştir. 2015 yılında ise Türkiye’nin toplam hurda ithalatı 16,3 milyon tona gerilemiş, ithalatının yüzde 23,6’sına tekabül eden 3,8 milyon tonu ABD’den gerçekleştirmiştir.” diye konuştu.
Ekinci, Türk çelik sektörü olarak Türkiye-ABD ticaret hacmini artırmak amacıyla büyük uğraşlar verdiklerini ancak karşılarına çıkan korumacı tutumlar nedeniyle zorlandıklarını da ifade etti. Haksız gerekçelere dayanarak ABD’li sanayicilerin zorlaması ile açılan anti- damping ve telafi edici vergi soruşturmalarına değinen Çelik İhracatçıları Birliği Başkanı Namık Ekinci şunları söyledi: “Türk çelik sektörü olarak Dünya Ticaret Örgütü kuralları içinde oluşacak serbest piyasa koşullarında rekabet etmekte hiçbir çekincemiz bulunmamaktadır. Zaten dava süreçlerini yakından takip ediyor ve haklılığımızı kanıtlıyoruz. Zira bizler DTÖ kuralları çerçevesinde ticaret yapıyoruz. Devletten hiçbir şekilde teşvik almıyor, almak da istemiyoruz. Türk çelik sektörü olarak kendi sermayemizle ürünler üretiyor ve büyüyoruz”.