Değerli işçi, mühendis, mavi yakalı veya beyaz yakalı, çalışan arkadaşım,
Hepimiz ekmeğimizin peşinde genç yaşlarımızdan başlayarak değişik sektörlerde çalışmaktayız. Amacımız, kendimizi ve ailemizi kimseye muhtaç etmeden hayatımızı sürdürmek ve çocuklarımıza iyi bir yaşam ve gelecek sunmak. Günde 8-9 saat çalışarak haftalık 45 saatimizi doldurmaya çalışıyoruz. Öte yandan her gün 1-2 saatimiz de işe gidip gelirken geçiyor. Dinlenmek ve ailemizle vakit geçirmek için hafta sonu 1-2 gün ancak fırsat yakalayabiliyoruz. İşyerimizdeki iş yoğunluğu durumuna göre bazen mesailer yüzünden dinlenmeye bile vaktimiz kalmayabiliyor. Mecburi gıda-giyim gibi ihtiyaçlarımızın dışında elektrik-telefon, su, doğalgaz gibi faturalarıyla boğuşuyoruz.
Bir yandan çalışırken diğer yandan da çalıştığımızın karşılığını da almak için de ayrıca çaba sarf etmemiz gerekiyor. Çoğu işyerinde çalışanların büyük kısmı çalıştıklarının karşılığını tam olarak almadığını düşünüyor. Öte taraftan yine de karşılığını tam olarak almış gibi gayretimize devam ediyoruz. Aldığımız ücreti sonuna kadar hak etmek ve akşam yastığa başımızı koyduğumuzda vicdanımız rahat bir şekilde uyumak istiyoruz. Çoğumuz ailemizden ve babamızdan böyle gördük, eğer işyerinde yeterince verimli olamazsak kendimizi sorumlu ve vicdanen kötü hissediyoruz.
Gelelim hakkımızı alma konusuna; öncelikle biz üzerimize düşen tüm sorumluluğu yerine getirmeliyiz. Bize verilen vazife neyse veya hangi işte çalışıyorsak aldığımız ücreti tenimizin son damlasına kadar hak etmek için gayret göstermeliyiz. Çalıştığımız işyerinin tüm malzemelerini, kullandığımız makine ve gereçleri sahiplenmeli ve işimizi benimsemeliyiz. Hatta karşımıza çıkan sorunları çözecek çözüm önerileri sunmalıyız işverene. Ortaya güzel fikirler atarak verimliliğe katkıda bulunmalıyız. Çalışkanlığımızla ve dürüstlüğümüzle işverene güven vermeliyiz. Kedimizi işimizle ilgili olarak sürekli yenilemeli ve geliştirmeliyiz. Adeta bizi çalıştığımız firmanın ortağı sansınlar. Bütün bunlardan sonra işverenle zam pazarlığına oturduğumuzda işveren bizde zerrece bir eksiklik ve kusur bulamasın. Bizim iş ahlakımız, dürüstlüğümüz ve çalışkanlığımıza laf edemesin.
Aynı şekilde işveren de eğer çalışanından tam verim almak istiyorsa ona hakkını vermede bir an bile tereddüt etmemeli, daha teri kurumadan hakkını teslim etmelidir ki çalışanından iş istemeye hakkı ve yüzü olsun. Eğer maaşını geç veriyorsa, sigortasını tam yatırmıyorsa, mesailerinde kesintiye gidiyorsa, çalışma ortamını uygun ve güvenli hale getirmiyorsa, günde 3 bardak çayı fazla görüyorsa, çalışanın ibadetini yapması için uygun zaman ve mekanı ayarlamıyorsa hangi yüzle ondan verimli olmasını bekleyebilir ki? Çalışanlarının moral ve motivasyonunu artırıcı faaliyetler yapmadan, onların dertlerine ortak olmadan, sosyal destekler vermeden nasıl isteyebilir ki?
Çoğu işyerinde maalesef ücret artışları çalışana sorulmaksızın tepeden inme şeklinde belirleniyor. Çalışan zamlı maaşını aldığında fark ediyor artış oranını. Kimse çalışanı muhatap alıp onunla oturup pazarlık etmiyor. Karşılıklı güven içinde masaya oturup belirlenmiyor maaş artışları. Ertesi gün çalışanların yarısı yukarıya çıkıyor ama nafile, işveren birkaç gün ortalık sakinleyinceye kadar ortalıkta görünmüyor. Ondan sonra işten çıkanlar oluyor, işveren yeniden ikna çalışmalarına başlıyor. Halbuki işveren meramını ortaya koysa, durumunu çalışana anlatsa, kendisi ile ilgili düşüncelerini tüm açıklığıyla dile getirse, çalışan da talebini dile getirse daha iyi olmaz mı?
Çalışanı ve aynı anda tedarikçileri tedirgin eden bir husus ta; işverenin hayat standardındaki yükselişin, gelirindeki tırmanışın veya işlerindeki artışın çalışana veya satıcılara yansıtılmaması. Yani işverenin satıcıya borcunu ödemeksizin veya çalışanının maaşına iyi bir artış yapmaksızın sürekli hayat standardını yükseltmesi. İnanın çalışanlar bunu çok iyi gözlemliyorlar.
Yönetici, Ceo ve Firma Sahiplerinin Dikkatine Firmalarda yönetici, Ceo olarak çalışan ve firmanın sahibi olan kişilere Satış Temsilcileri hakkında bazı yönlendirmeler ya DEVAMI...
Piyasa uzmanı veya satışçı değilim. Biz köprünün karşı tarafında, terazinin öbür kefesindeyiz. Ancak satınalmacı olarak karşı kıyıda fiyatların nasıl oluştuğunu da ince DEVAMI...
Atalarımız “arayan bulur” demişler. Bugünlerde elaman bulmak ta, iş aramak ta, iş bulmak ta zor. Firmalar genel veya kendi yaptıkları işe özel beceriler istiyorlar. Ancak ç DEVAMI...
Çin aldı başını gidiyor. Avrupa durdu. Amerika macera ve eski konumuna ulaşma peşinde, içeriye oynuyor, sadece kendisi kazanma derdinde. Uzak Doğu’da yeni ülkeler yükseli DEVAMI...
Hayatta her şeyin kritik seviyesi vardır. Mesela biz satınalmacılar için aldığımız ürünlerin kritik stok seviyesi vardır. Buna emniyet stoğu da diyebiliriz. Eğer imalat yapıyorsak kul DEVAMI...
Aroma artık hayatımızın her alanında. Hem de doğala özdeş…. Aslında içinde meyve olmayan sular, tarçın olmayan kekler, ceviz olmayan tatlılar, peynir olmayan peynirler, i&cce DEVAMI...
SATINALMACI olarak bizim de kendimize göre yıllar içinde oluşmuş, yazılı olmayan kurallarımız vardır. Bizim alemde de RACONA TERS hareketlerle karşılaştığımız olur ama aşmasını biliriz EVE DEVAMI...
Proje bazlı çalışan firmaların ortak sorunudur finansman. İşi alabilmek ve rekabet edebilmek için en dip fiyatlar verilir. İşin başında verilen cüzi avansla zaten az karlı işi baş DEVAMI...
Fabrikalarda gördüğüm önemli bir eksiklik var. Aynı dili konuşamamak. Mühendisler, satış elemanları, satın alma uzmanları, idareciler, proje çizimcilerimiz ve ustalarım DEVAMI...
Unutmayın! Bu Dünya’ya boşuna gelmedik; her birimizin hayat tiyatrosunda bir rolümüz var. Kimimiz başrol oyuncusu, kimimiz yardımcı oyuncu veya figüran. Ama sonuçta he DEVAMI...
Endüstriyel fırınlar üreten bir firmada çalışan satın almacı olarak, fırınlarımızda kullanılan, satın almasını yaptığım ve kendi bünyemizde montaj edip ekipmanlarını içine DEVAMI...
Siber güvenlik alanında dünya lideri olan ESET, IDC MarketScape’de Dijital Yaşam Korumada “Lider” olarak seçildi. IDC MarketScape’in değerlendirmesinde “ESET, güve DEVAMI...
Her yıl Ekim ayı boyunca kutlanan Siber Güvenlik Farkındalık Ayı, şirketlerin siber riskleri daha iyi anlaması, farkındalığı eyleme dönüştürmesi ve güvenliği önceliklendirmesi için önemli bir fırsat s DEVAMI...
Borçelik’in, Bursa İş Kadınları ve Yöneticileri Derneği (BUİKAD) ve Nilüfer Organize Sanayi Bölgesi (NOSAB) iş birliğiyle yürüttüğü “Bu İş Eşitlik İşi” projesi, TEGEP Öğrenme ve DEVAMI...
Bilgi hırsızları, dijital dünyanın en kalıcı tehditlerden biri olmaya devam ediyor Oturum açma bilgileri, finansal veriler ve kripto para cüzdanları gibi hassas bilgileri hedef alan bu yazılımlar, sistemlere sessizce sızarak DEVAMI...
Siber güvenlik alanında dünya lideri olan ESET, Kuzey Kore ile bağlantılı Lazarus grubu çatısı altında takip ettiği Operation DreamJob kampanyasının yeni bir örneğini gözlemledi. Kampanyada, savunma sanayisinde faal DEVAMI...
11 Ekim tarihinde Cemile sultan korusunda bir araya gelen Metal ısıl işlem sanayicileri derneği üyeleri kahvaltı eşliğinde dernek tüzüğü, BHTS’26 ve ekonomi ve sektör sorunları üzerinde görüşmeler DEVAMI...
Sosyal mühendislik siber suçluların dolandırıcılık için yoğun olarak kullandığı yöntemler içerisinde yer alıyor. Çoğunlukla kimlik avı e-postaları, mesajlar veya telefon aramaları yolu kullanılarak yapıla DEVAMI...
Türkiye Makina Federasyonu (MAKFED) tarafından, makine sektörünün küresel rekabetteki konumunu güçlendirmek ve geleceğe yönelik ortak politikalar oluşturmak hedefiyle düzenlenen Makine Zirvesi 20 DEVAMI...
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2025 yılının ilk 9 aylık dönemine ilişkin verileri açıkladı. Geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 3 artış gösteren toplam üretim 1 milyon 31 bin 527 adet olarak ger&cce DEVAMI...
Günümüzde üretim tesisleri artık arızalı makineler nedeniyle değil, siber saldırılar nedeniyle duruyor. Fidye yazılımları ve veri ihlalleri, üretim hatlarını sekteye uğratıyor; tedarik zincirlerini zorluyor ve marka g DEVAMI...


