Avrupa’nın ikinci büyük döküm üreticisi olma yolunda hızla ilerleyen sektörümüzün temel girdilerinden biri olan elektrik enerjisinde artan maliyetler konusunda Enerji ve Tabii Kaynaklar ile Sanayi ve Teknoloji Bakanlıkları nezdinde girişimde bulunmuştuk.
Bilindiği üzere, sektörümüzün de faydalandığı ‘Ark ve Endüksiyon Ocakları Elektrik Tarifesi’, AB Uyum düzenlemeleri gerekçesiyle 2005 yılında yürürlükten kaldırılmış; fakat bu düzenlemelerin temelini oluşturan 2003/96/EC sayılı direktifin Avrupalı rakiplerimize tanımış olduğu haklar ülkemizde uygulanmamıştı.
Öte yandan salgın sürecinde sanayi üretiminin yavaşlamasıyla azalan tüketim sebebiyle sanayide kullanılan elektriğin maliyetini oluşturan iki kalemden biri olan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) bedeli, ilk kez elektriğin asıl maliyetini oluşturan piyasa takas fiyatının (PTF) üzerine çıktı. Bu da sektör kuruluşlarımızın elektrik maliyetlerinin artışına sebep oldu.
Bakanlıklar nezdinde yaptığımız girişimlerde sektörümüzün yenilenebilir enerji kaynaklarının desteklenmesi konusuna olumlu yaklaştığını; dolayısıyla YEKDEM bedelinin kaldırılması şeklinde bir talebimiz olmadığını açıkça belirtmiştik. Öte yandan normalleşme sürecinin en hızlı ve sorunsuz şekilde atlatılabilmesi için hayati öneme sahip imalat sektöründe faaliyet gösteren ve var gücüyle çalışmalarını sürdüren kuruluşlarımızın elektrik maliyetlerinin daha da artmasına engel olunmasının önemine değindik. En azından normalleşme sürecinde YEKDEM bedelinin makul seviyelerde tutulmasına yönelik düzenlemeler yapılması talebimizi iletmiştik.
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı aracılığıyla Enerji ve Tabii Kanyaklar Bakanlığına gönderilen yazıya cevaben Bakanlık tarafından paylaşılan bilgiler, özetle şu şekilde olmuştur:
• Gerek EPDK tarafından onaylanan elektrik tarifelerinde gerekse serbest piyasada elektrik tedarikçileri ile müşterileri arasında yapılan ikili anlaşmalarda, PTF ile birlikte YEKDEM maliyetleri nihaî elektrik fiyatlarına dâhil edilmektedir. (Yani YEKDEM elektrik fiyatlarını ayrılmaz bir parçası olduğu vurgulanmıştır.)
• Bu anlamda YEKDEM maliyetlerinin sadece sanayi sektörü tarafından değil, tüm elektrik tüketicileri tarafından, tüketimleri ölçüsünde karşılanmaktadır. Belirli bir tüketici kesimi için YEKDEM maliyetlerinin azaltılması veya kaldırılması, eşitlik ilkesine uygun düşmeyecektir. Bu durumun ayrıca diğer tüketici kesimleri üzerindeki yükü daha da arttıracağı değerlendirilmektedir. (Belirli bir süre bile olsa sanayi kuruluşları için YEKDEM bedelinin azaltılmasının, hem eşitlik ilkesine uygun olmadığı hem de alınmak zorunda olan bu bedel diğer tüketici kesimlerinin üzerine kalacağı için uygun olmadığı belirtilmiştir.)
• YEKDEM katılımcısı enerji kuruluşlarına 5346 sayılı “Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun” ile garanti edilen ödeme tutarı bulunmaktadır. Katılımcıların PTF üzerinden sağladığı gelir tutarı ile garanti edilen tutar arasındaki fark Enerji Piyasaları İşletme A.Ş. (EPİAŞ) tarafından “YEK Bedeli” adı altında ayrıca ödenmektedir. (Dolayısıyla, YEKDEM tutarındaki indirim, garanti edilen ödeme sebebiyle EPİAŞ’ın ödeyeceği YEK Bedelini artıracaktır.)
• YEKDEM portföyünün üretim potansiyeli mevsimsel olarak, özellikle su gelirindeki artışa bağlı olarak bahar aylarında artmaktadır. YEKDEM katılımcısı enerji kuruluşları üretimlerini öncelikle piyasaya arz ettiğinden, YEKDEM’deki üretim artışıyla, bu dönemlerde piyasada arz artmaktadır. Bunun sonucu olarak da PTF’lerde düşüş gözlemlenmekte, bunun karşılığında ise EPİAŞ tarafından YEKDEM katılımcılarına ödenen “YEK Bedeli” artmaktadır. Ayrıca COVID-19 etkilerinin de azalması ve elektrik tüketiminin artmasıyla YEKDEM birim bedelinde ilave normalleşme söz konusu olacaktır. (Başka bir deyişle, PTF’nin düşüşünde salgın etkisiyle tüketimdeki azalmadan bahsedilmeyerek bahar aylarının etkisi olduğu belirtilmiş, enerji tüketimin tekrar artışıyla YEKDEM ve PTF arasındaki dengesiz durumun ortadan kalkacağı bildirilmiştir.)
• Nihaî elektrik enerjisi fiyatları kıyaslandığında, ülkemizdeki elektrik enerjisi fiyatlarının diğer pek çok ülkedeki fiyatlardan daha uygun olduğu değerlendirilmektedir. Esasen YEKDEM ilave bir maliyet değildir. Elektrik üretiminin yaklaşık % 25’i YEKDEM sistemine dahil olan santrallerden üretilmekte ve bu santrallerin olmadığı varsayılarak yapılacak simülasyonlarda arz miktarının azalması sonucu piyasada oluşan elektrik fiyatları, YEKDEM maliyetinin eklenmesiyle oluşan toplam fiyatın da üzerine çıkabilecektir. (YEKDEM’e ve yenilenebilir kaynaklardan elde edilen elektrik enerjisinin desteklenmesine karşı olmadığımızı belirtmiş olduğumuz için esasen bu hususun bizim talep yazımıza cevaben değil, genel değerlendirme olarak yazıldığını düşünmekteyiz.)
Ülkemizde ve Avrupa ülkelerinde, sanayi kuruluşları ve dökümhaneler özelinde elektrik enerjisi maliyetlerinin, tüketim miktarlarına göre karşılaştırmalarının yapılması ve ülkelerde uygulanmakta olan sektörel teşviklerin belirlenmesine yönelik detaylı çalışmamızı sürdürüyoruz. Raporumuz tamamlandıktan sonra bu yöndeki girişimlerimizi sürdürerek, bilgilendirmeleri üyelerimizle paylaşmaya devam edeceğiz.