Metal Dünyası

Çelik

Demir

Maden

Alüminyum

Döküm

E-Dergi SEKTÖRLER HABERLER ÜRÜN TANITIMLARI TEKNİK YAZILAR DOSYALAR RÖPORTAJLAR BAŞARI HİKAYELERİ UZMAN GÖRÜŞÜ YAZARLAR FUARLAR ETKİNLİKLER PROFİLLER Editörden Künye YAYIN KURULU ARŞİV ABONELİK İLETİŞİM
Cüneyt Dinçel
Cüneyt Dinçel
cuneyt_dincel@hotmail.com
Karbon Ayak İzi, Yeşil Enerji ve Sıfır Atık ile İlgili Düzenlemeler

Küresel bazda bakacak olursak demir-çelik sektörü karbon emisyonlarının %11’inden ve sera gazı emisyonlarının %7’sinden tek başına sorumlu olmakta. Paris iklim anlaşması kapsamında endüstrinin 2050’den 2070’e kadar net sıfıra ulaşması hedefleniyor. 

 

Buna karşın sektördeki mevcut işletme kapasitesi ve öngörülen büyüme, küresel çelik sektörünün mevcut kalkınma planları kapsamında emisyonları önemli ölçüde azaltacağına dair net göstergeler yok. 

 

Küresel çeliğe olan talebin 2050 yılına kadar %30-33 oranında artması öngörülüyor.                                                                                                                                    

 

Global Energy Monitor‘ün Demir-çelik sektörünün mevcut ve yüzyılın ortalarındaki küresel iklim ve enerji hedeflerini karşılamak için nasıl uyum sağlaması gerektiğine dair raporundan çıkan sonuçlar ve Türkiye ile ilgili notları şu şekilde:

 

  •  Tesislerin %60’ından fazlası, çelik üretiminde en karbon yoğun seçenekler olan yüksek fırın–bazik oksijen fırın (BF-BOF) kullanıyor. 
  •  Geleneksel bu araçları karbonsuzlaştırmak sınırlı, zor ve yüksek maliyetli olacak.

 

Buna karşın Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından yayınlanan Katı Yakıt İstatistikleri’ne göre, demir-çelik sektörü en fazla kömür tedariği yapılan sektörlerden biri olmaya devam ediyor. 

 

Sonuçlara göre;

  •  Demir-çelik sektörünün kömür talebi yıllık bazda yüzde 26 arttı. 
  •  Sektörün karbonsuzlaşma sürecinde yenilenebilir kaynaklara yönelmesi önemli bir zorunluluk olarak karşımıza çıkacak.

 

Ege Demir ve Demirdışı Metaller İhracatçıları Birliği, sektörün karbon ayak izinin azaltılması konusunda bir çalışma grubu oluşturarak yeşil enerji dönüşümü, kömür yerine hidrojen kullanımı ve döngüsel ekonomi konularında girişimlerde bulunacaklarını duyurdu.

 

Türkiye’nin demir çelik sektörünün önde gelen firmalarından birinin yönetim kurulu başkanı;

  •  Şirketlerin mevcut durumu, 
  •  Yurt dışı yatırımlarını, 
  •  Avrupa Yeşil Mutabakatı, 
  •  Sürdürülebilir üretim ve 
  •  Çevre politikaları 

ile ilgili olarak yaptığı açıklamada;

 

“Türkiye en fazla hurda ithalatını ABD’den gerçekleştiriyor. Rusya, İngiltere, Belçika, Hollanda ve Romanya gibi ülkeler de ilk sıralarda yer alıyor. Çelik üretimi için 2020 yılında 22.4 milyon ton hurda ithalatı gerçekleştirildi” ğini söyledi.

 

Ayrıca ;
İkincil geri dönüşüm potansiyeli ise çelik imalatı sırasında ortaya çıkan cürufun değerlendirilmesi konusudur. Bu amaçla firma olarak çelikte atıkların geri dönüşümü alanında ülkemizin ilk ve tek örnek yatırımını kurmuşlar.

 

Geri Dönüşüm Tesislerinin iki temel amacı var; 

  •  Birikmiş olan cürufun ekonomiye kazandırılması ve 
  •  Taş ocaklarının çevreye verdiği zararın azaltılması.

 

Tesisde proses atıkları işlenerek hem metal geri kazanımı sağlanıyor hem de farklı sektörlerde kullanılmak üzere yan ürün haline getiriliyor. 

 

Yıllık ortalama 1,2 milyon ton cüruf atığı ekonomiye geri kazandırılıyor.

 

Ülkemizde tüm sektörün cüruf atığı değerlendiriliyor. Bu geri dönüşüm, yol yapımından çimento üretimi ve gübre üretimine kadar uzanan farklı sektörlerde ham madde olarak kullanılıyor. 

 

Geri dönüştürülen cüruf, gözeneklerine çimento şerbetinin işlemesi ve yüksek aşınma direnci nedeniyle agregadan çok daha üstün bir malzeme haline geliyor. 

 

Ayrıca, cüruf ile yapılan asfaltın su geçirgenliğinin bulunması nedeniyle; 

  •  yağmurda araç güvenliğini artırmasının yanı sıra 
  •  betondan çekme ve basma direnci daha iyi olduğu için depreme karşı da güvenli bir malzeme olarak ortaya çıkıyor.

 

Tükiye de bazı tesislerde sektörün karbon ayak izi en düşük “yeşil çelik” üretimi gerçekleştiriyor. Profil ve Sac’ın üretim tesislerine kurulan çatı tipi güneş santrali, dünyanın en büyük ilk beş çatı tipi güneş santrali arasında yer alıyor. Bu güneş santrali sayesinde dünyanın karbon ayak izi en düşük ERW boru üreticisi ülke firmamızda bulunmakta. 

 

Ayrıca DRI (Doğrudan İndirgenmiş Çelik), elektrikli ark ocakları gibi ileri teknolojiler sayesinde daha düşük karbon ayak izine sahip üretim tesisleri de bulunmakta.

 

Türkiye, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı 2021 raporuna göre, Türkiye Avrupa’nın en büyük çelik üreticisi konumunu elde etti.

 

Demir çelik endüstrisi, küresel enerji kaynaklı karbondioksit emisyonlarının yüzde 8’inden fazlasının sorumlusuyken, Türkiye ve dünya genelinde bununla ilgili gerekli adımlar atılmaya devam ediyor. 

 

Bu bağlamda yüksek sıcaklıklara ihtiyaç duyulan ağır sanayide yenilenebilir hidrojenin itici güç olabileceği öngörülüyor. Örneğin, Almanya’nın en büyük çelik üreticisi Thyssenkrupp 2025 yılına kadar üretim zincirinde yenilenebilir hidrojenin kullanılacağını duyurarak, ağır sanayide hidrojen kullanımında önemli bir adım attı. 

 

Çin ve Hindistan da sürecin uzun olacağı öngörülmekte.

 

Yeşil Mutabakattan Öncelikle Etkilenecek Sektörler
Yeşil Mutabakat’tan öncelikle Demir-çelik, alüminyum ve çimento gibi sektörler etkilenecek.

 

Her ne kadar demir çelik sektöründe umut verici gelişmeler olsa da;

 

TEPAV’ın ( Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı) çalışması, firmalarımızın Yeşil Mutabakat’a hazırlık düzeylerinin yetersiz olduğunu gösteriyor. 

 

Yeşil dönüşüm alanındaki bilgi birikimleri de maalesef yetersiz. Görünen o ki, en azından bu sektörlerde yeşil dönüşüme hazırlık bakımından epey bir mesafe kat etmemiz gerekiyor.

 

Avrupa Komisyonu Temmuz 2021 yılında açıkladığı “Fit for 55-“55’e Uyum Paketi” ile Yeşil Mutabakat ile öngörülen değişim için atacağı somut adımları ve hayata geçireceği yeni düzenlemeleri dünyaya ilan etti. 

 

Paket, 2030 yılına kadar Avrupa’da karbon salımını 1990 yılı düzeyinden yüzde 55 azaltmayı hedefliyor. Bu paketle birlikte, başta Sınırda Karbon Düzenlemesi Mekanizması (SKDM) olmak üzere yeni düzenlemeler de hayata geçecek.
 

İşin bizi ilgilendiren yönü, bu düzenlemeler, kıta Avrupası ile de sınırlı kalmayacak. 

 

SKDM, Avrupa Birliği dışında üretilip AB sınırlarına giren ürünler için AB bünyesinde üretilmiş olsalardı ne kadar karbon bedeli ödenecekse AB’ye ithal edilirken de aynı oranda bir bedel ödenmesini öngörüyor. 

 

Bu yönüyle SKDM, bizim gibi Avrupa Birliği ile ticaret yapan ülkeleri ve firmaları da doğrudan etkileyecek.

 

TEPAV’dan yapılan açıklamaya göre:   ‘Şirketler, Türkiye’de yapılacak düzenlemeleri görmek için bekliyor. Türkiye’nin karbon salımındaki azaltım için 2053 net sıfır hedefiyle Önümüz-deki yıl emisyon ticaret sisteminin nasıl tasarlanacağına ilişkin çerçeve ortaya çıkacak. Türkiye’nin iklim politikasının ne olduğunu idare açıklayacak. Elektrik sektöründe kömürden hızla çıkmazsak şirketlerin canını yakacak bir karbon fiyatı düzenlemesi tasarlamak zorunlu hale gelecek. Bu siyasi kararların acilen alınması gerekiyor.’ şeklinde.

 

Bu arada TOBB iş dünyası için karbon ayak izi hesaplama portalı hazırlıyor.

 

Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfının (TEPAV) geçen ay firmalara yönelik anketinde, her 4 şirketten yalnızca birinin karbon ayak izi hesabı yapabildiği belirlendi.

 

Araştırmalarda, 2026 yılında tamamen uygulamaya başlanacak olan sınırda karbon uygulamasından Çin ve Rusya’nın ardından Türkiye, dünyadaki üçüncü etkilenecek ülke olarak ortaya çıkmaktadır.

 

Sınırda karbon vergisinden dolayı en dezavantajlı konumdayız. Özellikle alüminyum, çimento, demir çelik sektörlerinde bu etkinin daha fazla görüleceği de beklenmektedir.

 

Bazı demir çelik sektörü firmaları da karbon ayak izini küçültmek için, cüruf atıklarını TSE’den onaylı olarak beton ve bitüm uygulamaları için alternatif agrega olarak kullanıcı sektörlerin hizmetine sunuyor.

 

Demir çelik sektörümüzdeki bu gelişmeler ışığında döküm sektöründe de yavaşta olsa hazırlık yapan firmalarımız bulunmakta:

  •  GES yatırımları yapılmakta.
  •  Kum geri dönüşüm tesislerine son dönemde yatırım miktarı artmakta. 
  •  Baca gazları ile ilgili tesis içi değerlendirilmesi ve enerji olarak kullanılması için çalışmalar devam etmekte.

 

Bu vesileyle yeni yılın sağlık ve huzur getirmesini dilerim.

Paylaş Tweet Paylaş
3744 kez okundu
YAZARIN DİĞER HABERLERİ
Krizde Miyiz?
Değerli Okurlar    Bir süredir yazılarıma ara verip gelişmeleri izledim. Sebebi yılın ilk çeyreğinde ayak seslerinin duyulduğu, sonrasında derinleşmeye başlayan ve şu anda deva DEVAMI...
Döküm Sektöründe Global Rekabet ve Türkiye’nin Durumu
Döküm sektörü, modern endüstrinin temel yapı taşlarından biri olarak, otomotivden havacılığa, enerjiden inşaata kadar birçok sektöre ürün sağlamaktadır. DEVAMI...
Eklemeli İmalat, Metal Döküm Süreçlerini Dönüştürebilir Mi?
“Rüzgarın yönünü değiştiremediğinde, yelkenlerini rüzgara göre ayarla.”                     & DEVAMI...
Paslanmaz Çelik Üretiminde Yeni Trendler Ne Olmalı?
Türkiye’de paslanmaz çelik üretimi için ön çalışmalar başlatıldı. “Milli Sanayi Hamlesi’nde Döküm Stratejileri” adlı yazımda da bu DEVAMI...
Titanyum ve Nikel Süperalaşım Dövme Teknolojileri
Titanyum ve Nikel süperalaşım dövme teknolojileri, metal endüstrisinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu alaşımların benzersiz mekanik özellikleri, yüksek sıcaklık dayanımı DEVAMI...
Savaşın ve Çin’in Kıskacında Türk Döküm Sektörü
Karmaşıklıkta sadeliği bulun. Uyuşmazlıkta ahengi bulun. Fırsat, zorlukların arasında yatar.                             &nb DEVAMI...
Yeşil Ekonomi Dönüşümünde Döküm Sektörünün Yeşil Yolu
Yaprak yeşili, gök mavisi çocuklarımız renklerin varisi…                               DEVAMI...
Dökümhaneler İçin Yenilikçi Yaklaşımlar ve Global Trendler Ne Olmalı?
Yaşama gücünü yitirmeyen her eskiyi severiz ama bizi tüm gücüyle yaşatacak tek unsur; yeniliktir. - L. Fontane   Döküm endüstrisi, tarihi boyunca s& DEVAMI...
Yeni Malzemeler ve Gelişmiş Metalürji ile Geleceğin Dünyası
Durmadığın Sürece Ne Kadar Yavaş Gittiğin Önemli Değildir. Konfüçyüs   Bilim ve mühendislik alanında sürekli değişiklikler olmakta, yeni malzemeler ve geliş DEVAMI...
Karbon Ayak İzi, Yeşil Enerji ve Sıfır Atık ile İlgili Düzenlemeler
Küresel bazda bakacak olursak demir-çelik sektörü karbon emisyonlarının %11’inden ve sera gazı emisyonlarının %7’sinden tek başına sorumlu olmakta. Paris iklim anlaşm DEVAMI...
Sektör Buluştu
Dünyada kesin olan tek şey geçmiştir; fakat üzerinde çalışmak zorunda olduğumuz her şey gelecektir.                     DEVAMI...
SEKTÖREL HABERLER
Otomotiv Görünümü 2040: Çin Otomobil Endüstrisi Yükselişte, Ancak Avrupa Bir Dönüşüm Sağlayabilir
Otomotiv endüstrisi temel bir değişimle karşı karşıya: elektromobilite önem kazanıyor, bölgesel pazarlar farklı şekilde gelişiyor ve Çinli üreticiler daha büyük bir rol üstlenebilir. Rekabet güc& DEVAMI...
ŞA-RA Enerji ve Çukurova Üniversitesi’den Öğrencilere Uygulamalı Eğitim Fırsatı
ŞA-RA Enerji ve Çukurova Üniversitesi Adana Organize Sanayi Bölgesi Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu arasında yapılan iş birliği ile öğrencilerin sektör deneyimini üniversite eğitimiyle buluşturacakları DEVAMI...
Hexagon 25 Yıllık İş Ortağı SEAT S.A. ile Stratejik İş Birliği Anlaşması İmzaladı
Sensör, yazılım ve otonom teknolojileri bir araya getiren dijital gerçeklik çözümlerinde dünya lideri Hexagon, otomotiv üreticisi SEAT S.A. ile 25 yıllık ortaklığını Manufacturing Intelligence böl&u DEVAMI...
Siber Casusluk Arka Kapıdan Devam Ediyor
Siber güvenlik şirketi ESET, Linux arka kapısı WolfsBane’in birden fazla örneğini tespit ederek bunu Çin’e bağlı bir gelişmiş kalıcı tehdit (APT)  grubu olan Gelsemium’a atfetti. Keşfedilen arka kapılar DEVAMI...
ESET Research Linux için ilk UEFI Bootkit’ini Keşfetti: Linux Kullanıcıları Hedefte
Siber güvenlik şirketi ESET, Linux sistemleri için tasarlanan ve yaratıcıları tarafından Bootkitty olarak adlandırılan ilk UEFI bootkit’ini keşfetti. Bu keşif UEFI önyükleme kitlerinin artık yalnızca Windows sistem DEVAMI...
Tosyalı Holding’den Büyük Hamle! Dev Rakibini Satın Aldı
Tosyalı Holding, metalurji sektöründe önemli bir hamle yaptı. Tosyalı Metalurji, sektördeki en büyük rakiplerinden Baştuğ Metalurji’yi satın alarak, yıllık sıvı çelik üretim kapasitesini 8 milyo DEVAMI...
Endüstrinin Geleceği: Yükselişte Olan İnsan Makineler
Yönetim danışmanlığı şirketi Horváth’tan Tobias Bock   İnsansı robotların üretim süreçlerine esnek bir şekilde entegre edilebileceğini vurguluyor. İnsansı robotların yakın zamandaki atılımının te DEVAMI...
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Değerlendirme
ÇELİK ÜRETİMİ  2024 yılının Ekim ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %0,7 artışla 3 milyon tona yükseldi. Ocak-Ekim döneminde ise üretim %12,4 oran DEVAMI...
İlk 10 Ayda Otomotiv İhracatı 30 Milyar Doları Aştı!
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2024 yılının ilk 10 aylık dönemine ilişkin verileri açıkladı. Geçen yılın aynı dönemine göre toplam üretim yüzde 7 gerileyerek 1 milyon 122 bin 567 adet olarak gerçek DEVAMI...
2024 OSD Tedarik Başarı Ödülleri Sahiplerini Buldu!
Otomotiv tedarik sanayisinin başarılı kuruluşlarının ödüllendirildiği 2024 Yılı OSD Tedarik Sanayi Başarı Ödülleri Töreni düzenlendi. Etkinlikte OSD üyelerinin kalite anlayışı, teslimat güvenirliği, tek DEVAMI...
En Çok Okunanlar Son Eklenenler
Döküm Demir / Çelik Otomotiv Sanayi
YAYIN AKIŞI
FACEBOOK
TWITTER
INSTAGRAM