Bize biraz Acar Teknolojik Sistemlerden ve kendinizden bahseder misiniz?
Ben 1998 yılında Yıldız Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği bölümünden mezun oldum. Bir süre profesyonel çalıştıktan sonra işimden istifa ettim. Eşim ve aynı zamanda ortağım olan Cihan Acaroğlu ile Acar Teknolojik Sistemleri kurduk.
Acar Teknolojik Sistemler, kurulduğu günden bugüne teknolojiyi yakından takip eden, müşteri odaklı, çevreye saygılı, ülke menfaatlerini her şeyin üzerinde tutan anlayışı ile ülkemiz sanayisine hizmet etmektedir.
Acar Teknolojik Sistemlerin ana faaliyet alanı nedir?
Biz endüstriyel fırın imalatı yapıyoruz. Müşteri isteğine göre tasarlanmış anahtar teslim tesisler üretiyoruz. Metalurji sektörü başta olmak üzere, savunma sanayi ve havacılık sanayine, alüminyum, seramik, cam gibi çok çeşitli sektörlere 80 °C - 1300°C sıcaklık aralığında özel proses fırınları yapıyoruz.
Müşterilerinize nasıl ulaşıyorsunuz?
Genellikle internet üzerinden, katıldığımız fuarlardan, dergi reklamlarından ve önceki referanslarımızdan firmalar bizleri buluyor.
Bugüne kadar 10 civarında ülkeye ihracat gerçekleştirdik, yaklaşık 20 ülkede ilişkilerimiz oluştu.
Hedefimiz, ihracatımızı arttırarak, konumuzda dünyada global bir üretici konumuna gelmek. Buna ilişkin çalışmalar yürütüyoruz.
Butik üretim yapıyorsunuz. Bunu yaparken ne tür zorluklarla karşılaşıyorsunuz?
Butik üretimin en zor tarafı yaptığımız hiçbir ürün standart olmadığı için her defasında yeniden tasarım ve mühendislik yapıyoruz. Her ürettiğimiz fırın müşteriye özel olarak üretiliyor. Teklif aşamasından başlamak üzere firmalara mühendislik hizmeti sunuyoruz. Bazen çalıştığımız projeler son dakikada ucuz olması sebebiyle Çinli firmalara veriliyor. Ya da son günlerde İtalyan firmalarıyla çok karşılaşmaya başladık. Bir ürün Türkiye de yapılabiliyorsa onu yurtdışından almak bana göre çok yanlış ve aynı zamanda ülke menfaatlerine aykırı bir durum. Biz sanayimizi hep birlikte güçlendireceğiz. Sanayimizin güçlenmesi demek bizlerin uluslararası firma olmamız demektir. İhracatımızın artması demektir. Cari açığımızın azalması demektir. Ek istihdam yaratmak ve işsizliği azaltmak demektir. Biz ancak üretirsek bunu başarabiliriz. Herkes elini taşın altına koymalı, yatırım yapan firmalar Türkiye de üretilebilen bir ürünü yurt dışından almamalı, bizler de tasarım kabiliyetimizi arttırarak yüksek kaliteli, verimli, uygun fiyatlı ürünleri müşterilerimize sunmalıyız.
En çok karşılaştığımız sorunlar;
Kalitesiz, enerji ya da üretim verimliliği düşük ürünlerin pazarda kendine yer bulabilmesi. Çünkü ürünlerimiz çok özel ürünler bazı müşteriler ürün hakkında bilgi sahibi olmadığı için yanlış tercih yapabiliyor.
Bir diğer konu da ülkemize yurtdışından getirtilen ikinci el kullanılmış fırınlar. Ne yazık ki devletimizin bu konuda aldığı net bir tavır ve tedbir yok. Özellikle ısıl işlem yapan firmalar yurtdışından çıkma kullanılmış fırınları söküp Türkiye ye getiriyor. Burada kurulumunu yaparak üretim yapıyorlar.
Bu fırınların çoğu eski teknoloji ve artık miadını doldurmuş ürünler. Kayıp, kaçakları çok fazla, enerji tüketimleri çok fazla. Bu fırınların ülkemize kolaylıkla girmesinin önünü kesmek için Ekonomi Bakanlığı nezdinde görüşmelerimiz sonucunda 2016 yılında Endüstriyel Fırın Sanayicileri ve İş İnsanları Derneğini (EFSİAD) kurduk. Derneğin kurulması aşamasında çok emek verdik. Her bir üyemize tek tek ulaştık toplantılar düzenledik. Uzun uğraşlar sonucu bugün EFSİAD var. EFSİAD’da firmamızı ortağım Cihan Bey temsil ediyor. Derneğin Başkan Yardımcılığı görevini yürütüyor.
Sektörün sorunlarını derneğimiz aracılığı ile ilgili kurumlara iletmemiz artık daha da kolaylaştı. Tedarikçilerimizle ve meslektaşlarımızla güzel dostluklar kurduk. Özellikle belirtmek istiyorum. rakiplerimiz demiyoruz, meslektaşlarımız diyoruz çünkü hepimiz ülkemiz için güzel şeyler yapmaya çalışan emektarlarız.
Bunların yanısıra biz gerçekten önemli ve teknolojisi yüksek işler yapıyoruz. Bu alanda çalışacak donanımlı üretim ve yönetim personeli bulmakta zorlanıyoruz.
Ürünlerinizin üstünlüklerinden bahseder misiniz?
Biz müşterimizle ilk temasımızdan itibaren onların doğru ürünü almasına yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Müşterimiz bizden bir ürün aldığında ben iyi ki bu konuda Acar Teknolojik Sistemleri tercih etmişim demeli. Bu amaçla proses doğruluğunun, kesintisiz üretim imkanının yanı sıra enerji verimliliğine de büyük önem veriyoruz.
Özellikle Alüminyum ekstrüzyon sektöründe çeşitli fırınlar yapıyoruz. Çinden gelen fırınların çoğunlukla kalitesiz ve verimsiz olduğunu görüyoruz. Aynı özellikteki Çin’den alınmış bir biyet ısıtma fırını yaklaşık 400°C de baca gazı atarken bizim üretimimiz olan fırının baca gazı sıcaklığı 105°C yi aşmamaktadır. Bu ne sağlıyor? En başta enerji tasarrufu sağlıyor.
Biz müşterimize enerjiyi bacadan attırmıyoruz. Daha az doğalgaz tüketiyoruz. Firmaların önemli gider kalemlerinden olan enerji maliyetlerini düşürecek çalışmalar yapıyoruz. Ben aynı zamanda Makine Mühendisleri Odası Kocaeli şubesinde enerji komisyonu üyesiyim. Orada da yaptığımız çalışmalarda firmaların verimsiz uygulamalar neticesinde enerjiye çok fazla bütçe ayırdıklarını görüyoruz. Biz ülke olarak enerjide dışa bağımlı bir ülkeyiz. Buna çok dikkat etmemiz gerekiyor.
Türk sanayisinin geleceğini nasıl görüyorsunuz?
Biz ülke olarak ancak üretirsek var olabiliriz. Üretimimizi ve ihracatımızı arttırmamız lazım. Bu konuda devletin üreticiyi desteklemesi, önünü açması gerekiyor.
Açıkçası ben ülke yönetimimize teşekkür etmek istiyorum. Şu anda bizler için önemli destekler mevcut. Lakin bu desteklerden faydalanabilmek için prosedür çok fazla. Çok zaman alan işler. Bunların önüne geçilirse daha güzel şeyler olacak. Çünkü Türk Makine Sanayisi artık tüm dünyada belirli bir teveccüh görüyor.
Betül Hanım bu güzel söyleşi ve bize zaman ayırdığınız için çok teşekkür ediyoruz.
Estağfurullah ben de Prestij yayıncılık ailesine ve size çok teşekkür ederim.