Sayın Levent Bey bize kendinizi anlatır mısınız?
Levent Yeşilbağ: 1987 yılında ODTÜ Makine Mühendisliğinden mezun olduktan sonra MNG Tesisat Ankara da çalışma hayatına başladım, Nisan 1988 de gelen bir teklifi değerlendirerek çalışmak için yurtdışına çıktım, 1991’e kadar Binladen firmasında uluslararası projelerde, tasarım ve uygulama mühendisi olarak çalıştım. Askerlik için yurda döndüm ve askerden sonra 1 yıl boyunca tekrar MNG Tesisat daki görevime devam ettim. 1992 Ocak ayında Transmetal firmasında çalışmaya başladım. Transmetal 1965 yılından beri Türkiye-de temsilcilik yapan bir firmadır. Transmetal’in sahibi rahmetli Hasan Akbıyık Teknik Öğretmen iken burslu olarak Amerika’ya eğitime gitmiş ve geri döndüğünde öğretmenlik yapmayı bırakıp o günlerde genellikle gayri Müslimlerin yaptığı iş olan temsilciliğe başlamış. Yurt dışı fuarlara katılarak çeşitli temsilcilikler almış. 1975 yılında ise, Üç boyutlu koordinat ölçme cihazlarını 1963 yılından bu yana üreten DEA Spa firmasının temsilciliğini almış. DEA Türkiye-de bu tür koordinat ölçme cihazlarının genel adı gibi konuşulmasına rağmen aslında bir markadır.
2007 yılında ise yurtdışındaki ana firmamız Hexagon Metrology, sektördeki öncülüğü ve başarıları nedeniyle Transmetal’i satın aldı ve biz de toplu olarak Hexagon Metrology firmasında çalışmaya davet edildik. Tüm ekip bir bütün olarak Hexagon çatısı altında Temmuz 2007 itibarı ile çalışmaya başladık.
Uzun yıllar Türk sanayisine metroloji Sistemleri hizmeti veren birisi olarak firmanızın oluşumu ve gelişimi ile ilgili bize bilgi verir misiniz?
1992 yılında benimle birlikte ilk defa metroloji konusunda servis verilmeye başlandı. Bu konuda ülkemizin ilk servis mühendislerinden biri olduğumu söyleyebilirim. Servis vermeye başlamamızla birlikte Türkiye’de satışlarımız artmaya başladı. Şu anda Türk Sanayisinin hizmetinde 2000 e yakın çalışan sistemimiz var. Bütün otomotiv ana sanayiler, ileri gelen yan sanayiler müşterilerimiz arasında yer alıyor ve özellikle otomotiv, savunma, havacılık sanayindeki öncü firmalar arasında birçok müşterimiz var. Tofaş, Ford, Toyota, Renault, Honda, Hyundai, Mercedes, M.A.N., Karsan, TAI, TEI, Aselsan, FNSS, Martur, Grammer, Sarıgözoğlu, Coşkunöz, Beyçelik, Ermetal, Erkalıp, Yıldız kalıp, Alp Havacılık, Kalekalıp, Kale Havacılık ilk akla gelen örneklerden birkaçı olarak gösterilebilir.
2007 yılına kadar sadece DEA marka koordinat ölçme cihazlarının temsilcisi olarak satışını ve servisini yapıyorduk. Hexagon Metrology’nin Transmetal’i satın almasıyla ürün gamımıza birçok yeni ürün eklenmiş oldu. Hexagon Metrology uluslararası bir firma ve çok geniş bir aile. Birçok ülkede fabrikalarımız var; Fransa-da kollu ölçüm cihazları üreten ROMER, Almanya-da dünyanın en hassas ölçme cihazlarını üreten LEITZ, İsviçre-de döner kafa, ölçüm sensörleri, ve küçük ölçüm aletleri üreten TESA, Amerika-da dünyanın en eski metroloji cihazı üreticisi Brown&Sharpe, yine İsviçre-de en gelişmiş Laser tracker ve Teodolite- leri üreten ve bu teknolojinin öncülerinden LEICA, İtalya-da Türkiye-de en çok bilinen ve en yaygın üç boyutlu ölçüm cihazını üreten DEA, olmak üzere her biri konusunda lider birçok marka Hexagon Metrology çatısı altında Türk sanayisinin hizmetine sunulmuştur. Bunlara ek olarak Hexagon ürün portföyüne sürekli yeni firmalar eklenmekte, bunlara örnek olarak MSC (Tasarım ve simülasyon yazılımları), VERO (CAD/CAM ve üretim yazılımları), QDAS (İstatistik Proces kontrol yazılımları), AICON (Optik boru ve parça ölçme cihazları ve NEXT SENSE (Flush and Gap ölçme cihazları ) nı örnek verebiliriz.
Firmanızı sektördeki rakiplerinizden ayıran özellikler nelerdir?
En önemlisi biz temsilci değil firmanın kendisiyiz. Bunun yanında Türkiye’de bu konuda ilk olmak, 1992 yılından bu yana servis yeteneği ve birikimi, her yere uzanan servis ağı, uzun süre aynı ekiple çalışmanın verdiği sinerji, işi tüm ulusal ve uluslararası standartlara ve en son teknolojik gelişmelere uygun olarak gerçekleştirmek; olaya müşteri gözünden bakarak empati yapmak ve müşteri memnuniyetini ilk hedef olarak koymak sayılabilir.
Gerçekleştirdiğimiz bazı İlklere değinirsek:
- CMM Montajının Türk mühendislerce gerçekleştirilmesi,
- İlk servis, bakım ve kullanıcı eğitim hizmetleri,
- İlk izlenebilir sertifikalı kalibrasyon hizmeti,
- İlk TSE Hizmet yeterlilik Belgesi,
- Sabit ve Portatif sistemler için ilk TS EN ISO/IEC 17025:2102 Laboratuvar Akreditasyonu,
- İlk kez foto-grammetrik cihazlara kalibrasyon hizmeti
Hexagon olarak hangi sektörlere hizmet veriyorsunuz?
Havacılık, Savunma, Otomotiv, Elektronik, Güç ve Enerji, Medikal, Genel Üretim, Ağır Sanayi, İşleme Döküm ve Kalıpçılık, Kültür ve Sanat, Eğitim sektörlerine Metroloji yazılımları, Koordinat ölçüm cihazları, Taşınabilir ölçüm kolları, Lazer tarayıcılar, Lazer takip Sistemleri, Otomasyon Çözümleri, Beyaz ve Mavi Işık Tarayıcı Sistemler, Mastar ve El Aletleri, Takım Tezgah Probları, Foto-Grametri cihazları Profil ve yüzey ölçüm cihazları ile hizmet vermekteyiz.
Hexagon olarak yatırımlarınızdan bahseder misiniz? Yeni projeniz var mı?
Emek yoğun bir iş yaptığımız için en büyük yatırımı insana yapmaya çalışıyoruz. Çalışan memnuniyeti de bizim için çok önemli bir faktör.
2019 yılında Bursa’da yeni bir yatırım gerçekleştiriyoruz. Bursa ofisimizi kapasite olarak büyütüp Ankara’dan sonra 2. Kalibrasyon merkezimizi devreye alacağız. Ölçüm hizmetleri verecek, taşınabilir ölçme cihazlarımızın bakım, yenileme ve kalibrasyonunu yapacağımız, yeni makinalarımızın sergileneceği merkez için çalışmalarımızın sonuna geldik, 17025 kapsamına alınması için ise çalışmalarımızı sürdürüyoruz. 2012 yılından bu yana sorumluluğunu yüklendiğimiz Orta Doğu ve Türki Cumhuriyetlerindeki faaliyetlerimize de devam ediyoruz. Bu bakımdan hem Türkiye-den yaptığımız ihracat çalışmalarımız hem de bu bölgelerdeki iş hacmimizi artırmayı planlıyoruz.
Ar-ge Merkezi olarak neler yapmayı planlıyorsunuz?
Hexagon dünya çapında cirosunun %8 ini ARGE çalışmalarına yönlendirmektedir.
Firmanızın sahip olduğu standartlar nelerdir?
TSE Hizmet Yeterlilik, ISO 9001, 17025 Laboratuvar Akreditasyonu, CE Uygunluk ve Üretimde gerekli olan tüm uluslararası standartlar üretim esnasında kullanılır. Bunlara ek olarak finansal ve hukuksal uygunluk açısından her yıl düzenli olarak uluslararası denetim firmaları tarafından denetlenmekteyiz.
Ürün temininde ki çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Ürünlerimiz dünyanın dört bir köşesine yayılmış olan fabrikalarımızda üretilip Hexagon Türkiye Ticari operasyonları tarafından Türkiye’deki müşterilerimize ulaştırılmaktadır.
Hizmet ettiğiniz Türk imalat sektörünü değerlendirir misiniz?
Türk Sanayii artık kendi başının çaresine bakmaya başladı. Gerek tasarım gerekse üretim konusunda epey yol aldı ve artık dünyanın neresinde olursa olsun her fuarda Türk malı ürünler görmek mümkün. Ancak Türk lirasındaki değer kayıplarına rağmen, yeterli devlet desteği olmadığı için yurt dışında çok rekabetçi olamıyoruz. Devlet destekleri de doğru yerlerde kullanılmıyor ve gerçek ihtiyaç sahiplerine ulaşamıyor. Endüstri 4.0 kapsamında yerli ve milli bir robot ve kontrol sistemimiz olmalı.
Türkiye’de en gelişmiş sektör olan otomotiv ve savunma sanayinin gelişimi olumlu. Esas üretilmesi gereken teknolojik ve yüksek katma değerli parçalar ithal edilse de, kalıpçılık, gövde ve sac işleme konusunda ciddi olarak gelişim kaydedildi. Kendimize ait bir karoser yapabiliriz ama motor, şanzıman ve elektronik konusunda hala kayda değer bir çalışmamız yok. Üretimde kullanılan ara ürünler ve hammadde ithalatı nedeniyle çok yüksek cari açıklar veriyoruz. Katma değeri düşük ürünler üretiyoruz, devletin verdiği Ar-Ge desteklerini doğru ve verimli kullanarak katma değeri yüksek teknolojileri artık ülkemizde geliştirmeliyiz. İthal edilen hammadde ve ara ürünleri ülkemizde üretmek için gerekli alt yapı çalışmalarının yapılması da sanayimizin gelişmesi için ön şarttır. Aksi takdirde uluslararası devlerinin alt yüklenicisi olmaktan öteye gidemeyeceğimiz son derece açıktır.
Uluslararası arenada Türk sanayisinin yeri nerede sizce nerede olmalıdır?
Şu an konumumuz çok gerilerde kalmış olduğundan, 80 li yıllarda ekonomik olarak aynı seviyede olduğumuz Güney Kore gibi ülkeler örnek alınarak benzer alt yapı ve eğitim programları uygulanarak her konuda büyük önder Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın hedef gösterdiği muasır medeniyetler seviyesi yakalanmalıdır.
Teşekkürler.
Söyleşimizi sloganımızla sonlandıralım; Kalitemiz kalitenizin güvencesidir.