Vasat
Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ne göre, Arapça kökenli bir kelime olan “vasat”ın iki anlamı var: orta, ortalama ve ruh, ortam.
Ancak, günlük yaşamın pratiğinde, bu “ortalamanın” referansı nedir? Kanadalı yazar Alain Deneault, sosyolojik bağlamda vasatı şöyle tanımlıyor: “Otoritenin güvencesi olmuş bir ortalamacılık, hayatın her alanına yayılan bir tutuma, bir bilme ve kayıtsız kalma biçimine dönüşüyor”. Yani ortalama olmak, ortalamaya uymak, gerçekliği ve yaratıcılığı yadsımayı dahi göze almak ve yaymak anlamına geliyor. Klasik bir örnektir; istakoz tenceresi kapaklı satılmaz. Çünkü o ortalama içinde canlı canlı kaynayan istakozlar, tencereden kaçmak isteyenleri de, tencerenin altına çekerler. Bu nedenle, istakoz tenceresi almak isteyen, tencere kapağına boşuna para vermez.
Mühendisin Vasatı
Prof. Dr. Özgül Keleş, mühendislik tanımlarının Doğu ve Batı kültürlerinde işaret ettiği, çok temel bir anlayış farkını şu şekilde anlatıyor: Mühendis, doğu kültüründe ölçüp, biçen ve çizen kişidir. Batıda ise akıl edip, zekasını kullanan kişi, dahi, mucittir. Bu iki bakış açısı arasındaki fark, insan beyninin olaylara bakış açısını, algılamasını ve mühendisin kimliğini değiştirir.
Peki, Batı kültürünün bakış açısı yani “akıl edip, zekayı kullanmak” ne anlama geliyor. Bilindiği gibi, çağdaş anlamda mühendislik kavramı, Sanayi Devrimi sonrası gelişen kapitalist kültürün bir ürünü. Marx, mühendisliği (ve mimarlığı), Kapital’in 1.cildinde şöyle tanımlıyor:
“Örümcek, işini dokumacıya benzer şekilde gördüğü gibi, arı da peteğini yapmada pek çok mimarı utandırır. Ne var ki, en kötü mimarı en iyi arıdan ayıran şey, mimarın yapısını gerçekte kurmadan önce, onu imgesinde kurabilmesidir”.
Çok genel tabirle, biz Marx’ın işaret ettiği bu imgeleme “tasarım” diyoruz. Mühendisin tasarladığı bir nesne (ürün) de olabilir, bir süreçte (proses).
Bilim, doğayı ve evreni bütünüyle algılama çabasıdır. Teknolojinin temel amacı ise doğayı kavramak değil, doğayı değiştirmek ve ardından “yeni olanı üretmektir”. Yeni olan önce, düşünce düzleminde kavramsal olarak üretilir. Daha sonra kavramdan tasarıma geçilir. Tasarımdan sonraki aşama, eğer söz konusu olan bir “üretim yöntemi” ise, bu yeni yöntemin bir pilot tesiste denenmesidir; tasarımı yapılan yeni bir “ürün” ise, bunun prototipinin yapılarak denenmesidir. Denemelerin başarıya ulaşmasıyla birlikte, o konuya özgü “teknolojik üretim süreci” de genel olarak sona erer.
Nereden Geldik?
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, bugün sekiz cilde ulaşan “Mühendislik ve Mimarlık Öyküleri” adı altında bir seri kitap yayımlıyor. Kitaplarda adı geçenlerin çoğu devletin çok kısıtlı imkanlarına rağmen, ülkenin her yanından sayısı 750 olarak tahmin edilen başarılı öğrenciler Atatürk’ün ‘‘Sizleri bir kıvılcım olarak gönderiyorum, volkan olarak dönünüz!’’ sözleriyle yurtdışında üniversite eğitimine gönderilen mühendis ve mimarlar. Üstelik bu mühendis ve mimarlar, ülkeye geri dönüp, devletin kadrolarında, “cumhuriyet idealleri için” yaşamlarını tüketmiş insanlar.
Serinin üçüncü kitabının önsözünde, kitabın koordinatörü Mahmut Kiper şöyle yazıyor:
“Cumhuriyetin kalkınma ütopyasını gerçekleştiren, ülkemizin ilk fabrikalarını, yollarını, şehirlerini kuran, işleten, hayatlarını sanayiye fabrikalara, madenlere, ziraate, imarlaşmaya veren mühendis ve mimarlar arasından pek çok efsaneleşmiş isim çıktı. Onlar görevden alındıktan sonra bile kurumlarıyla ilgilendiler, hep fikirlerine başvuruldu. Ülkemizin yeni mühendis ve mimarlarının yetişmesinde büyük katkıları oldu. Koca koca sanayilerle, tesislerle özdeşleştirilen, saygıyla hatıralarda, kalplerde, özel bir yere konan üstadlarımızın bazılarını bu kitaplarda anma, yaptıklarını herkesle paylaşma şansı bulduk”.
Bu kitaplarda Devrim arabalarından Vecihi Hürküş’a, Karabük Demir-Çelik Fabrikalarından, Sümerbank tesislerine onlarca gerçek öyküyü bulmak mümkün.
Serinin sekizince kitabında, Nadir Avşaroğlu, Cumhuriyet kuşağının mühendisliğe ve memlekete bakışını gözler önüne seren bir anısını paylaşıyor:
“İlk iş yerimde başmühendisliğimi yapan Hayrettin abi söylemişti “iyi bir mühendis şantiyede çalışmalı, vardiya tutmalı” derdi. Doğruydu. “Vardiya” tutulurdu. Vardiyaya gidilmez, vardiya yapılmaz, vardiya çalışılmaz. Vardiya tutulur. Nöbet gibi, dilek gibi, nefes gibi, vardiya da tutulur. Vardiya bir yaşam biçimidir, vardiya yaşanır. Bir yerde okumuştum, vardiya için “endüstri devriminin emekçiye karşı çıkardığı en acımasız işkence biçimi” ifadesi yer alıyordu. Tabiatta da öyle, karanlığın çökmesi, tüm canlılar için yatma ve dinlenme vaktidir. Binlerce yıldır, börtü böcek, kurt ile kuş akşam olup karanlık çökünce yuvasına gider ve ailesi ile birlikte sıcacık bir gece geçirmeye çalışır. Oysa işveren açısından atıl duran makineler yararsız bir sermaye yatırımından başka bir şey değildir. Onun açısından makinelerin maksimum çalıştırılması ve en fazla ürünün elde edilmesi gerekir. İşte bunun için tüm tabiat uyurken vardiyalı çalışan emekçi üretmektedir”.
Yine serinin üçüncü kitabında, ülkemizin ilk Metalurji Mühendisi olan ve 1995 yılında aramızdan ayrılan Selahattin Şanbaşoğlu’nun, ölümünden kısa süre önce, ülkenin durumu ve gidişatından bunaldığını söyleyen bir dostuna anlattığı aşağıdaki hikaye var:
“Mimarbaşı Koca Sinan kendi eseri olacak Cami’nin inşaatının başında çalışırken bir ustabaşısı yanına yaklaşarak, üzgün bir tavırla el bağladığında Koca Sinan hayrola nola ustabaşı diye sorar. O da, Ağam bir pirifani duvarcı ustamız hasta döşeğinde kendini bilmez yatıyor. Aylardır ne iyileşiyor ne can veriyor, müşkülümüz var deyince, Koca Sinan hayrolsun varalım gidelim görelim der. Hasta döşeğine yanaştığında pirifani ustanın bir şeyler mırıldandığını ve iyice sokulduğunda pirifaninin devamlı olarak kalfa taş ver, harç ver, mala ver diye söylendiğini duyar. Anlar ki, yaşlı usta can çekişirken bile rüyasında duvar örmektedir. Mimarbaşının gözlerinden yaşlar süzülür ve eğilerek kulağına “ustam paydos” diye fısıldar. Pirifani duvarcı ustası o an ruhunu telim eder.
Biz de yukarıdaki paydos deyinceye kadar çalışmaya devam edeceğiz. Ülkemizin buna ihtiyacı var”.
Sonsöz
Türk Mühendis ve Mimar Odaları eski başkanı Kaya Güvenç, TMMOB’un kuruluş ilkelerini anlatırken, 3M formülünden söz eder. 3M yani “meslek, meslektaş ve memleket”. Bu formül, muhtemelen dünyadaki diğer hiçbir mühendislik örgütünü tanımlamaz ve bize özgüdür, belki bir ayağı da “lonca” lara gider.
Vasatı kabullenmeyen ve yaratıcı mühendisliğe bugün -hele yaşanan teknolojik dönüşüm çağında- daha çok ihtiyacımız var. Hem Cumhuriyet kuşağına borcumuzu ödemek için hem de çocuklarımıza saygın ve yaşanabilir bir ülke bırakmak için. Formülü de yukarıda Kaya Güvenç verdi zaten:
- Mesleğimizi yüceltmek,
- Meslektaşlarımızın haklarını korumak ve dayanışmak,
- İnsanlık ve memleket çıkarını her şeyin üzerinde tutmak….
Kaynaklar
1. Prof. Dr. Özgül Keleş / Mühendis Kimdir, Ne İş Yapar, Kaç Çeşit Mühendis Vardır / Metalurji sayı: 172 / TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Yayımı
2. Bilim Teknoloji Sanayi Üçlemesi ve Türkiye Üzerine Söyleşiler / H. Aykut Göker / Sarmal Yayınevi
3. Mahmut Kİper, Paydossuz Bacalar-Paydossuz Yaşamlar ve Mühendisler, Mİmarlar, Mühendislik-Mimarlık Öyküleri III, TMMOB yayımı, www.tmmob.org.tr
4. C.Hakan Gür, Türkiye’de Metalurji Mühendisliği Eğitiminin Tarihçesi, Mühendislik Mimarlık Öyküleri VIII, TMMOB yayımı
5. Nadir Avşaroğlu, Bir Ömürdür Vardiya, Mühendislik Mimarlık Öyküleri VIII, TMMOB yayımı
6. Gamze Yücesan Özdemir, Fırtınadaki Arı, Mühendisin Hayatı, İmge Yayımları
Uluslararası Alüminyumcular Birliği (International Alumininum Association, IAI) küresel alüminyum sektörüne hedef olarak koyduğu 2050 yılında sıfır karbon salınımı bağlamınd DEVAMI...
Giriş Niyetine – Fabrika Ayalarına Dönmek Bilimsel çalışma salt “insan odaklı” değildir. Yani içinde insan olsun ya da olmasın, doğada ve evrende olan biten DEVAMI...
Giriş Charles Dickens, 1859 yılında yazdığı “İki Şehrin Hikayesi” adlı romanında, Sanayi Devrimi’ni ve bu süreçte yaşadıklarını şu çarpıcı cümlelerle betimler DEVAMI...
Mühendislik: Bilinenden Daha Fazlası Üniversite giriş sınavı sonrası -biz her ne kadar mesleğimizin itibar kaybettiğini gözlemlesek de- meslek seçimi arefesindeki gen& DEVAMI...
Giriş Bütün alüminyum işleyen işletmelerde, son yılların eğilimi olabildiğince fazla hurda ya da daha genel bir deyişle ikincil malzeme kullanmak ve böylece karbon ayak izini d&uum DEVAMI...
Temelde cevherden ya da hurdadan metal kazanımı (ekstraksiyonu) aynı rotayı izleyen prosesler. Birincil üretimde madencilik proseslerine, ikincil üretimde hurda toplama, cevher zenginleşti DEVAMI...
Halimiz Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli’nin (IPCC) hazırladığı “1,5°C Küresel Isınma Özel Raporu’na” göre; - İnsanlar, dünya DEVAMI...
Magnezyum Üretim Yöntemleri Dünyanın en büyük magnezyum üreticisi ve ihracatçısı Çin’dir. Çin, 800 000 ton’dan fazla yıllık birincil magn DEVAMI...
Giriş Geçtiğimiz aylarda Magnezyum ve Silisyum fiyatlarındaki öngörülemez artış, alüminyum sektörünün önemli gündemlerinden birisini oluşturdu. Ar DEVAMI...
Giriş Skandiyum, nadir toprak elementleri içerisinde yer alan ilginç bir element. Nadir toprak elementlerini oluşturan ana element grubu Lantanitler (atom numaraları 57’den 71&rsqu DEVAMI...
Giriş Birincil alüminyum üretimi küresel seragazı emisyonlarının %2’sinden sorumlu ve üretilen toplam elektrik enerjisinin %4’ünü tüketiyor. S&u DEVAMI...
MAGMA, 19-21 Eylül 2024 tarihlerinde düzenlenen, Ankiros Uluslararası Demir-Çelik ve Döküm Teknolojileri, Makina ve Ürünleri İhtisas fuarında yer alan standında, yeni versiyon MAGMA 6, MAGMAeconomics DEVAMI...
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2024 yılının ilk 9 aylık dönemine ilişkin verileri açıkladı. Geçen yılın aynı dönemine göre toplam üretim yüzde 7 gerileyerek 1 milyon 597 adet olarak gerçekleşti. Ge DEVAMI...
Siber güvenlik çözümlerinde dünya lideri olan ESET, ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetimi (V&PM) modülünde bir güncelleme yayımladığını duyurdu. ESET V&PM artık Linux -masa&uum DEVAMI...
METEM - TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Eğitim Merkezi tarafından 1975 yılından beri devam eden IMMC - Uluslararası Metalurji ve Malzeme Kongresi, bu yıl 22. kez İstanbul Fuar Merkezi’nde 19-21 Eylül 2024 tarihle DEVAMI...
Türkiye’nin önde gelen çelik üreticisi Çolakoğlu Metalurji, Kocaeli Üniversitesi ile eğitim, araştırma ve yüksek lisans alanlarında önemli bir iş birliği protokolü imzaladı. Bu protokol i DEVAMI...
ÇELİK ÜRETİMİ 2024 yılının Ağustos ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %13,9 artışla 3,1 milyon tona yükseldi. Ocak-Ağustos döneminde ise üretim DEVAMI...
Bu yıl 16. kez düzenlenecek olan ANKIROS Fuarı için hazırlıkların sonuna gelindi. 19-21 Eylül tarihleri arasında bu yıl Yeşilköy İFM’ de gerçekleşecek olan fuara, yurtiçi ve yurtdışından yoğun ilgi va DEVAMI...
ÇELİK ÜRETİMİ 2024 yılının Temmuz ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %4 artışla 3,1 milyon tona yükseldi. Ocak-Temmuz döneminde ise üretim %14, DEVAMI...
Dijital gerçeklik çözümleriyle metroloji alanında dünya lideri olan Hexagon, geniş yelpazedeki imalat denetim cihazlarını tamamlayan ve benzersiz esnek ölçüm yeteneğine sahip el tipi 3D tarama tek DEVAMI...
Ayıklama çözümlerinin global lideri TOMRA Recycling, 8-10 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek ALUMINIUM Düsseldorf Fuarı öncesinde yeni bir e-Kitap yayınladı. Alüminyum geri dönüşümü DEVAMI...