Metal Dünyası

Çelik

Demir

Maden

Alüminyum

Döküm

E-Dergi SEKTÖRLER HABERLER ÜRÜN TANITIMLARI TEKNİK YAZILAR DOSYALAR RÖPORTAJLAR BAŞARI HİKAYELERİ UZMAN GÖRÜŞÜ YAZARLAR FUARLAR ETKİNLİKLER PROFİLLER Editörden Künye YAYIN KURULU ARŞİV ABONELİK İLETİŞİM
Prof. Dr. Özgül Keleş
Prof. Dr. Özgül Keleş
ozgulkeles@itu.edu.tr
Ne Olacak Bu İnovasyon’un Hali̇

Günümüzde çalışanlar, yöneticiler en çok da üst yönetici ve patronların konuşma başlıklarından biri: İNOVASYON. Herkesin İNOVASYON ile ilgili bir fikri var. Herkes İnovasyon’dan yanında olmasını istediği, hatta çok yakından tanıdığı ve değer verdiği arkadaşı imiş gibi konuşuyor. Hatta onu tanımış ve bilmiş olmanın gurunu yaşayıp diğerlerine hava atıyor. “Bana daha yakın, beni daha çok seviyor” diye. Bense bu sahte arkadaşların söylemelerini duydukça çok ama çok korkuyorum. Kim için biliyor musunuz? İNOVASYON için. Çünkü onun eski bir arkadaşı vardı, KALİTE.

 

Kalite’nin hayatımıza girişi ile İnovasyon’un girişi çok benzer olduğundan “aynı kaderi paylaşacaklar” diye korkuyorum. Yıllar önce tıpkı ‘İnovasyon’un sahnelere çıkışı gibi ‘Kalite’ de sahne aldı. Birileri zaten insanlığın başlangıcından beri hayatımızda olan Kalite’nin halkla ilişkiler yönetimini üstlendi. ‘Kalite’, rekabetin arttığı dünya gerçeğinde üretici ve tüketici arasında bir garanti idi. Bu kampanyada Kalite, dünya ile tanıştırılırken standartları, araçları, teknikleri ile tanıtıldı. Hatta daha sonraları aynı ailenin diğer fertleri ‘Bakım’ ve ‘Verimlilik’ de tanıtıldı. Bazıları ise Kalite’yi sırf başkaları istiyor, “başkalarının var, benim de olsun” diye hayatlarına kattı. Kalite standartlarını “bizimde olsun, yok demesinler” diye uyguladılar, sertifikalarını alıp duvarlarına astılar. Bu yapmacık ilişki her iki tarafa da kaybettirdi. Bu arkadaşlığın tek göstergesi duvardaki levhada hapsolmuştu. Ama asıl gerçek olan bu ilişkinin büyük bir yalan olmasıydı. Aslında ‘Kalite’ o ilişkiyi çoktan terk etmişti de kuruluş yetkilileri kendilerini, çalışanlarını ve müşterilerini duvardaki sertifika ile kandırmakla zaman kaybediyorlardı. Gün geldi o ilişkinin yaşandığı işletmelerde Kalite’yi tekrar canlandırmak, onu hayatlarına tekrar almak için yeni yöntemler denediler (Toplam Kalite Yönetimi, 6 Sigma, Toplam Verimlilik Yönetimi, Toplam Bakım Yönetimi, 5S vb.) ama o yöntemler dahi bu sağlıksız başlayan, samimiyetsiz, magazin dolu ilişkiyi kurtaramadı. Çünkü Kalite’ye yaklaşıp onunla yola çıkmak isteyenler, Kalite’nin kıymetini bilmeden ona inanmadan yol aldılar ve bu ilişki başlangıcında taahhüt edilmiş sözleri tutmadılar. Yazılı kalite politikaları, misyonlar, vizyonlar, değerler geçersiz kaldı. Halkla ilişkilerin yürüttüğü bu kampanyada tanıtılan ‘Kalite’ karakteri kimileri tarafından ise tam olarak anlaşıldı, Kalite’nin kıymeti bilindi, ‘Kalite’ çok iyi tanındı ve bu ilişkide her iki taraf da kazandı. 

 
Şimdi İnovasyon’un halka ilişkilerini yönetenlere sesleniyorum. İnovasyon’u iyi tanıtalım. Onu allayıp pullamaya gerek yok. Kalite’ ile aynı kaderi yaşamasına izin vermeyelim. İnovasyon’u popülarite aracı haline getirip sadece kokteyl-
lerdeki sığ konulara hapsetmeyelim İnsanlığın tarihiyle yaşıt olan İnovasyon’la yeniden tanışmak için uyguladığımız halkla ilişkiler faaliyetlerinde onu yeniden anlamaya çalıştığımızı unutmayalım. Değişen dünya şartlarının farkındalığı ile onun kıymetini bilmemiz gerektiğini anlatalım. Halkla ilişkiler kampanyasında ‘İnovasyon Yönetimi’ değil ‘İnovasyon Kültürü Yönetimi’ üzerine odaklanalım. 
 
Her kurumun bir kültürü vardır. Bu kültürün oluşumunda, değişiminde kurumda çalışan her bireyin değerlerinin ve uygulanan stratejilerin katkısı büyüktür. İnovasyon, kurumların kültüründe değişimlere yol açacaktır. Bu değişimin kurum kültüründe yozlaşmaya, İnovasyon’un yanlış anlaşılmasına, tüketilmesine, içinin boşaltılmasına izin vermeyecek şekilde tasarlanması ve yönetilmesi gereklidir. Bu yola çıkışta ilk sorumuz, “Değişime hazır mıyız?” olmalıdır.
 
Değişime siz (patronlar veya kurumun en üst lideri) hazır olabilirsiniz ama “kurumunuz hazır mı acaba?” sorun kendinize. Siz, son yıllarda ülkede ve dünyada olan olayların rekabeti çok çetin hale getirdiğini ve güçlü olan olmazsanız kurumunuzun sürekliliğinin tehlikeye gireceğini görebiliyorsunuz ve bir adım atmak gerektiğini düşünüyor olabilirsiniz. Etrafınızdakiler de çıkışın değişimle olabileceğinde hemfir olabilirler. Ancak, değişim riskleri ile gelir. Her değişim harmoni getirmeyebilir, değişimlerin sonu kaos olabilir. Değişimi istemekteki samimiyetinizi, inancınızı, hedeflerinizi, araçlarınızı ve yöntemlerinizi doğru anlatmazsanız, kurum çalışanlarına kabul ettiremezseniz sizi değişimin sonunda ‘kaos’ bekler. Oysa harmoni için değişime inanmış ve hep birlikte büyük bir inanç ve bağ ile birbirine kenetlenmiş kurum çalışanlarına ihtiyacınız vardır. ‘Değişmek istiyoruz’ deyip dünyanın en iyi liderini, en zeki insanlarını, en iyi makinelerini, araçlarını getirip değişime başlarsınız ama çalışanlarınızda liderlerine, çalışma arkadaşlarına ve erişmek istedikleri hedeflere inanç yoksa kıpırdanmalar size ‘‘değişim ‘‘ gibi görünür. Günün sonunda büyük bir kaos içinde size inandığını söyleyen ve bu kaostan faydalanmak isteyenlerle kalırsınız. 
 
Günümüzde ‘‘İnovasyon’’ değişimin araçlarından biri haline gelmiştir. Kurumlar kültürlerine İnovasyon’u davet etmeye çalışıyorlar. İnovasyon gelecek ve her şey çok güzel olacak! Öyle mi gerçekten? İyi tanıdınız mı? Felsefesini anladınız mı? Bu felsefeye ruhu verebilecek misiniz yani “İnovasyon Kültürü” nü oluşturabilecek misiniz? İnovasyon Kültürü’nü anladınız mı? Sizin kurum kültürünüze adapte olabilecek mi? Yoksa kültürünüze radikal etkileri mi olacak? Buna siz ve çalışanlarınız hazır mısınız? “İnovasyon nedir?” sorusuna sizin ve sizinle çalışanların cevabı nedir? Yoksa hiç düşünmenize gerek yok da, bu sorunun cevabını başkalarından mı öğreneceksiniz? Kim olacak, bu yolda sizi İnovasyon’la tanıştıran ve o yolda size yoldaşlık yapacak olan? Size yol gösterenin İnovasyon’u tanıdığından emin misiniz? Yoksa bir kokteylde merhabalaşmış ve bir fotoğraf çektirip onu tanıdığını söyleyip sizi inandırmaya mı çalışıyor? Güzel olan İnovasyon’la aracısız tanışmanız. Düşünün, güvenilir kaynakları araştırın, okuyun, öğrenin ve sorun sonra kurumunuzun kültürünü analiz edin, tarihinize bakın, nerde doğru, nerde yanlış yaptınız, zayıf olduğunuz, kuvvetli olduğunuz alanları tespit edin, fırsatları ve tehditleri analiz edin. Bunu yapmak için kimseye ihtiyacınız yok, sadece cesur olmanız gerek. Sonra kurum çalışanlarınızla görüşün anlatın, dinleyin onlarla kültürünüzü ve kültürünüzde yapmak istediğiniz zenginlikleri tartışın. İnovasyon kültürünün yapı taşı insan ve kurulmak istenilen yönetim sistemidir1. 
 
İnsan kaslardan ve hislerden oluşan henüz çözülememiş çok gizemli mükemmel bir varlıktır. İnsanoğlu kendi İnovasyon’unu cahilliğinin farkına vardığında gerçekleştirmiştir. Bu farkındalığın odağında beynimiz ve hislerimiz yer almıştır. Beş duyumuzun fonksiyonları varolduğumuzdan beri aynıdır. Bakıyor, işitiyor, temas ediyor, tadıyor ve kokluyoruz. Ama algılarımız gün ben gün gelişiyor. Görmeyi, duymayı, dokunmayı ve koku almayı gün be gün tekrar tekrar keşfediyoruz. Algılarımız ve hislerimiz birbirini tetikliyor ve yenileniyoruz, yeni davranışlar geliştiriyoruz. 
 
Öyleyse soru nedir? İnovatif olabilmek için nasıl davranmalı ve ne tür bir karaktere sahip olmalıyız? İnovatif olmanın ilk yapı taşı, kişinin varoluşuna dair kutsal saydığı, yani üstüne titrediği, düşündüğünce içinde sıcaklık hissettiği bir duygunun ‘‘inancın’’ olması gereklidir. Başka bir deyişle yaşama dair, yaşamın bir boyutunda, bir alanında bir aşkı, tutkusu olması lazımdır. Bu aşk onda “kazan-kazan etkisi” yapacak, yaşama tutunacak, yaşamına anlam katmak için yeniliğin peşinde koşacaktır. Bir şeyleri değiştirebileceğine inanan insan “yaşama sevinci” olan insandır. Değişmekten korkmaz, özgürdür, yeniliği ister, merak eder, nasıl değişeceğini düşünür. Hipotezler üretir, o hipotezleri test eder, sonuçları analiz eder, yorum yapar, seçim yapar, kararlıdır, sabırlıdır, yanlışlarından öğrenir, eleştirir, eleştirilmekten korkmaz, yargılar, yargılanmaktan korkmaz ve en önemlisi tutkuludur. İçinde paranın, pulun, şanın, şöhretin olmadığı içinde hayata anlam katma aşkının olduğu bir tutkudur, ‘‘inanç’’. 
 
Bizler bugünlere kadar insanımıza hep “icat çıkarma” demişiz. İcat yapmışız ama farkına varmamışız çünkü icatları çıkarmamış olanlara değer vermemişiz. Oysaki şimdi insanımıza “icat çıkar” diyoruz. Evet, işte İnovasyon dediğimiz şey ‘icat çıkarmak’tır. İnovasyon içinde değer kazanmış icatları, buluşları barındırır.
 
Artık günümüzde kurumlar, insanlarını  değer katan buluş yapmaları yönünde cesaretlendirmeye çalışıyorlar. Peki, bu icat çıkarma sürecini nasıl yöneteceğiz? Kim olacak bu İnovasyon’un lideri? İnovasyon Kurulu Başkanı ( Chief Inovator Officer, CIO) olacak mı? Görev tanımını nasıl yazacağız? Sınırları neler olacak? İcra Kurulu Başkanı (Chief Executive Officer, CEO ve Chief Technology Officer, CTO) Teknoloji Kurulu Başkanı, Ar-Ge müdürleri ile ilişkileri nasıl olacak? Ülkemize dönüp bakarsak, kim İnovasyon yapar sorusunun cevabında Ar-Ge merkezlerinin yeri nedir? Buluşçu fikirlerin garantörü kim olacak, emek hırsızlığının yanında fikir hırsızlığına karşı nasıl önlemler alınacak? Peki, birbirlerine hep önyargılı bakan üniversiteler, enstitüler ve sanayiciler arasında kurulamamış olan ilişki bu sefer kurulabilecek mi? Acaba kurumlarda bölümler arası çatışmalar mı çıkacak, yıpratılmalar, sabotajlar mı aratacak? Peki, olanları patronlar/üst yönetim görecek mi? Yoksa görmelerine rağmen kendi çıkarları için bütün yıpratılmalara, hırsızlıklara ve haksızlıklara icat çıkarmamak için göz mü yumacaklar? İşin en sonunda ‘iyi tasarlanmamış yönetim sistemleri ile magazin sayfalarında birlikte boy gösterelim de havamızı atalım’ diye İnovasyon’u ve insanınızı yıpratıp kurumunuzun kültürünü yozlaştırabilirsiniz. Bu durumda İnovasyon’un sizleri terk etme olasılığından ve en kötüsü terk edildiğinizin farkına varmama olasılığından, çok uzun sürelerde kaybettiklerinizin farkında bile olamama olasılığınızdan KORKUYORUM. Korkuyorum ama inanıyorum, değer verenler değer bulur. 
 
Kaynaklar
1. Ö. Keleş, T. Battal, A Model for Innovation Culture Management in Organizations (IVALUE 7), International Journal of Innovation (IJI) Vol. 5, Num.3 (2017).
 
Paylaş Tweet Paylaş
3481 kez okundu
YAZARIN DİĞER HABERLERİ
Aynı Lisanı Konuşabilen İnovatif Ekosistemler İçin Bir Yol: İNO 10
Doğa konuşur, hayvanlar konuşur, bitkiler konuşur, insanlar konuşur. Konuşmak iletişim kurmak için gereklidir. Konuşmak, en karmaşık süreç ve nimetlerden biridir. Beyin düş&uum DEVAMI...
İnsanlığın İnovasyon Serüvenİ…
Bir var mış, gökten bir taş düşmüş; Yaklaşık 2 milyon yıl önce Tanzanya’nın kuzeyinde Olduvai Gorge’da ilk kesici aletler Oldowan taşları markası ile üretilmiş ve DEVAMI...
KURUMLARDA İNOVASYON KÜLTÜRÜ YÖNETİMİNDE TEK VE ÖZGÜN ÜRÜN
“Önce hayaller ölür, sonra insanlar” der William Shaskpere. Hayal kurmak ve gerçekleştirebilmek insanlığa verilmiş en büyük hediyelerdendir. İnsan; d&uum DEVAMI...
Organizasyonel Zeka Ve Aklınızın Farkında mısınız? Zekanızın Farkına Varıp Doğru Değerler İle Aklı Özgürleştirip Etkin Kullanmaya Hazır mısınız?
Zeka nedir? Kaç çeşit zeka vardır? Yapay zeka nedir, yaratılabilir mi? Zeka ve akıl arasında fark var mıdır? Kurumların zekası olur mu? Kurumsal zeka ölçülebilir mi? DEVAMI...
İnsanın İlk İnovasyonu Ne Olmalıdır?
İnsanın ilk inovasyonu, insanlığını bulup ortaya çıkarmak yani benliğininin (egosunun) farkına varmak olmalıdır.   İnovasyonun doğasındaki değer yaratma kavramını sadece kazanıl DEVAMI...
İnsan ve Değer Zincirindeki Halkalar
Hiç düşündünüz mü aynı tür varlığın bireyleri olarak, bizlere “İnsan nedir?” sorusu sorulmuş olsa nasıl cevaplarız? Veya diğer varlıklar bizi &ldquo DEVAMI...
Gelin Bu Faydasız Tartışmayı Birlikte Sonlandıralım …
Enerjimizi değer yaratmak için harcayalım. Ne zaman üniversite öğretim üyeleri ile sanayici veya çalışanları bir araya gelse konu “ülkemde üniversit DEVAMI...
İmovasyon mu? Nedir o? Bizim İnovasyon ile Akrabalığı Var mıdır?
Pek çoğumuz İnovasyon’la tanıştıdığımızı sanıyoruz da pek azımız İmovasyon’u tanımak istiyor. Hatta öyle ki İnovasyon’u tanıdığını sananlar, bu tanışıklığı gururla dil DEVAMI...
Ne Olacak Bu İnovasyon’un Hali̇
Günümüzde çalışanlar, yöneticiler en çok da üst yönetici ve patronların konuşma başlıklarından biri: İNOVASYON. Herkesin İNOVASYON ile ilgili bir fikri v DEVAMI...
DEĞİŞİM
Değişim. Değişmeliyiz, değişmezsek olmaz. Zamanı geldi geçiyor, hadi değişelim.   Neden değişmek ister insan? Değişmekten kastımız daha iyi olmak, gelişmektir. Her birey, kendi DEVAMI...
SEKTÖREL HABERLER
MAGMA, Ankiros Fuarı’nda
MAGMA,  19-21 Eylül 2024 tarihlerinde düzenlenen, Ankiros Uluslararası Demir-Çelik ve Döküm Teknolojileri, Makina ve Ürünleri İhtisas fuarında yer alan standında, yeni versiyon MAGMA 6, MAGMAeconomics DEVAMI...
İlk 9 Ayda da Türkiye İhracatında Lider Değişmedi!
Otomotiv Sanayii Derneği (OSD) 2024 yılının ilk 9 aylık dönemine ilişkin verileri açıkladı. Geçen yılın aynı dönemine göre toplam üretim yüzde 7 gerileyerek 1 milyon 597 adet olarak gerçekleşti. Ge DEVAMI...
İşletmelerin Güvenliği Sürekli Gözetimde
Siber güvenlik çözümlerinde dünya lideri olan ESET, ESET Güvenlik Açığı ve Yama Yönetimi (V&PM) modülünde bir güncelleme yayımladığını duyurdu. ESET V&PM artık Linux -masa&uum DEVAMI...
IMMC2024 - 22. Uluslararası Metalurji ve Malzeme Kongresi
METEM - TMMOB Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası Eğitim Merkezi tarafından 1975 yılından beri devam eden IMMC - Uluslararası Metalurji ve Malzeme Kongresi, bu yıl 22. kez İstanbul Fuar Merkezi’nde 19-21 Eylül 2024 tarihle DEVAMI...
Çolakoğlu Metalurji, Kocaeli Üniversitesi ile Eğitim ve Araştırma İş Birliği Protokolü İmzaladı
Türkiye’nin önde gelen çelik üreticisi Çolakoğlu Metalurji, Kocaeli Üniversitesi ile eğitim, araştırma ve yüksek lisans alanlarında önemli bir iş birliği protokolü imzaladı. Bu protokol i DEVAMI...
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Değerlendirme
ÇELİK ÜRETİMİ  2024 yılının Ağustos ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %13,9 artışla 3,1 milyon tona yükseldi. Ocak-Ağustos döneminde ise üretim DEVAMI...
Metalürji Sektörünün Buluşma Noktası Ankiros, Yeni Alanında Yeni Rekorlarla Kapılarını Açıyor
Bu yıl 16. kez düzenlenecek olan ANKIROS Fuarı için hazırlıkların sonuna gelindi. 19-21 Eylül tarihleri arasında bu yıl Yeşilköy İFM’ de gerçekleşecek olan fuara, yurtiçi ve yurtdışından yoğun ilgi va DEVAMI...
Türkiye Çelik Üreticileri Derneği Değerlendirme
ÇELİK ÜRETİMİ  2024 yılının Temmuz ayında Türkiye’nin ham çelik üretimi, geçen yılın aynı ayına göre %4 artışla 3,1 milyon tona yükseldi. Ocak-Temmuz döneminde ise üretim %14, DEVAMI...
Hexagon, El Tipi 3D Tarama Teknolojisi İle Endüstrilerde Devrim Yaratıyor
Dijital gerçeklik çözümleriyle metroloji alanında dünya lideri olan Hexagon, geniş yelpazedeki imalat denetim cihazlarını tamamlayan ve benzersiz esnek ölçüm yeteneğine sahip el tipi 3D tarama tek DEVAMI...
TOMRA, Alüminyum Geri Dönüşümünün Geleceği Hakkında Yeni Bir E-Kitap Yayınladı
Ayıklama çözümlerinin global lideri TOMRA Recycling, 8-10 Ekim tarihleri arasında gerçekleşecek ALUMINIUM Düsseldorf Fuarı öncesinde yeni bir e-Kitap yayınladı. Alüminyum geri dönüşümü DEVAMI...
En Çok Okunanlar Son Eklenenler
YAYIN AKIŞI
FACEBOOK
TWITTER
INSTAGRAM